  |
|
Demagoji ustaları
Aziz Yıldırım'ın basın toplantısının yankıları büyük oldu. Genel tepkiler toplantıda söylediklerinden çok geçmişte yaptıklarıyla ilgili olduğu için "havada" kaldı. Bakıyorum ki, bir kişi de "Toplantıda ne demiş" diye kalem oynatmamış, kelam etmemiş. Öncelikle bir kulüp başkanı ortaya çıkıp, isim vererek, yuvarlak laflar etmeden konuşuyorsa takdir etmek lazım. Elinde çıkardığı belgelerle, karşılaştırmalarla, önüne koyulan kağıttan okuyarak değil, aklına geldiği gibi konuşarak "Tahkim Kurulu'nu neden istemediklerini" anlattı. Bunu görmek istemeyenler, Yıldırım'ı "tehditkabadayılıkdiktatörlük" üçgeninde konuşmak istediler ve konuları saptırdılar. Yukarıda saydığımız özellikler için zaman zaman biz de fikirlerimizi açıkladık. Ama elmalar ile armutları toplamadan, Fenerbahçe'nin Tahkim Kurulu'na yaptığı tek itirazın dahi kabul edilmediği gerçeğinin üstünü kimse örtemez. Sevgili Fatih Altaylı ve ağabeyimiz Kazım Kanat, Yıldırım'ın basın toplantısında çanak sorular sorulduğunu belirtmişler. Basın toplantısının yeri ve zamanı bir gün önceden belliydi. Oraya giden muhabir arkadaşlarımıza "şu soruyu sorun" diyebilirler, hatta kendileri de toplantıya katılıp akıllarındakini sorabilirlerdi. Yıldırım, Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın gibi basın toplantısı yapıp, önündeki kağıdı okuyup, sonra da çekip gitmedi. Köşelerinde birkaç tane "çanak" olmayan soru yazsalardı da, biz de görseydik, arkadaşlarımız nerede hata yapmışlar. Bir gerçeği herkes gördü. Tahkim Kurulu'nun belli üyeleri görev sürelerinde tarafsız değildi. Kararlarını kulüplere göre değişik verdiler. Belgeler ile aynı insanların, benzer konulardaki, farklı kararları ortaya konuldu. İkincisi kurullar üstündeki baskı konusunda Yıldırım'ın yaptığı bazı telefon görüşmeleri ile ilgili açıklamalara, muhatapları cevap vermedi. Susmak, kabul etmektir. Üçüncüsü, Şekip Mosturoğlu'nun sadece Fenerbahçeli olduğu için hedef gösterilmesi ve her olayın ardından gündeme getirilmesidir. Mosturoğlu'nu "yemeye" çalışanlar, Aziz Yıldırım'a karşı bir zafer elde edeceklerini sanırken, Tahkim Kurulu'nun yeniden seçilmesi kararı ile karşılaştılar. Hezeyan bu yüzdendir. Yıldırım'ın açıklamalarındaki tek tartışılır nokta "6 oyumuz var" demesidir. Herkes biliyor ki, Federasyon seçimlerinde Yıldırım çok çalışmış, diğer kulüp delegelerini etkilemiş ve oylarını Bıçakcı Federasyonu için kullanmalarını sağlamıştır. Yıldırım, gücünü küçük göstermek isteyerek insanları yanıltmamalıydı.
|