kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Sarı Sayfalar
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Geleceği kurmak

3 Ekim tarihinin de geçilmesinden sonra kamuoyundaki tartışmaların yalnızca Avrupa Birliği odaklı sürmemesi gerekiyor. Kötü yönetilmiş, kaynakları harcanmış, ağır bir krizi yeni yeni atlatan ve derin toplumsal sorunları olan bir ülke Türkiye. Geleceğini planlaması, alternatif siyaset tercihleri üzerinde konuşması gerekiyor. Geçmişin ezberleri ne dış politikada, ne de ekonomi, hukuk, eğitim gibi konulara yönelik politkalarda derde derman olabilecek gibi.
Özellikle ekonomide tartışma kapsamının genişlemesi, Türkiye'nin ekonomi politikalarının hem yeni yapılanmalar, hem de kendi toplumsal ihtiyaçları bağlamında yeniden tasarlanması gerekiyor. Ne stratejik önem, ne de kısa vadeli sermaye akışları Türkiye'nin ihtiyacı olan kalkınma hızını otomatikman yaratabilmeye yeter. Türkiye'nin, dünyanın bugünkü konjonktüründe elde ettiği konum ve avantajları ancak sağlıklı ekonomi sayesinde toplumsal refaha çevirmesi mümkün.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) hazırladığı "Türkiye'nin Dönüşüm Süreci ve AB Karşıtı Patlama Riski" başlıklı bir rapor Türkiye'nin önündeki büyük meselenin satırbaşlarını ortaya koyarken, ekonomideki sarsıcı gelişmelere uygun politika alternatifleri üretilmediği taktirde bir milliyetçi geri tepme ihtimalini de gündeme getiriyor.

Her
yıl 600 bin yeni gerekli
2001 yılında başlayan derin yeniden yapılanma neticesinde Türkiye kapitalizmi kabuk değiştiriyor. Eski sistem içinde ayakta kalabileceklerin büyük bir kısmının bu yeni yapı içinde yaşama şansı yok. Tarım, 15 yıl içinde büyük ölçüde tasfiye olacak, insanlar topraktan sökülecek. TEPAV verilerine göre 2001'den bu yana kapanan şirket sayısı hızla artıyor. Yalnızca perakende sektöründe, eğer Türkiye İspanya'nın kine benzer bir gelişme çizgisi içinde giderse, 2010 yılına kadar 86 bin esnaf piyasadan silinecek. Bu işyeri sahiplerinin büyük siyasi ve toplumsal tepkiler vermesi nerdeyse kesin.
Türkiye'nin sadece emek piyasasına yeni katılanları mas etmek üzere her yıl 600 bin yeni yaratması gerektiği biliniyor. 21'inci yüzyıl ekonomisinde vasıfsız işgücünün istihdam edilme şansı düşük. Bunlara baktığınızda Türkiye'nin sağlık, eğitim, kamu idaresi ve sosyal güvenlik reformu, küresel eklemlenme sürecinde kayba uğrayacakları yeni şartlara hazırlama gibi artık ertelenemeyecek öncelikleri var. Bunun da ötesinde Türkiye'de yalnızca devletin değil özel sektörün de dünyadaki ekonomik dönüşümü iyi kavrayarak Türkiye için optimal politikalar üzerinde düşünce ve tasarı üretmesi gerek.
Editörlüğünü yaptığım Foreign Policy dergisinin Türkçe baskısında da Manchester Üniversitesi'nden İsmail Ertürk bu ihtiyacı gündeme getiriyor. 1997 Asya krizinden sonra dünyada gerçekleşen finansal yapılanmayı özetleyen Ertürk, Türkiye'nin bu dönüşümü tam kavramadığını vurguluyor: Bu yeni ortamda Türkiye'nin büyük şirketlerden yatırım çekmek için hangi sektörde, hangi ürünün hangi üretim aşamasında rekabetçi gücü olduğunu kanıtlayan stratejik bir ekonomik plan hazırlaması gerekiyor. Bunun ana ayağı da sermayesi güçlü yabancı sermaye ve profesyonel yöneticilere açık, fakat Türkiye ekonomisine katkıda bulunacak bir iş modeline göre kurulmuş az sayıda bankadan oluşan bir bankacılık sistemi kurmaktır.
Türk ekonomisi geçmişin yaralarını sararken uzun vadeye yönelik çalışmaları, bölüşüm sorununu ve dönüşümün yönetilmesi meselesini göz ardı etme lüksüne sahip değil. Bugünün dünyasını anlayıp geleceği kurmaya çalışmak artık ertelenemeyecek bir zaruret.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Viraj   / 16-10-2005
 Hırçın Çocuk   / 13-10-2005
 Bin bir buse   / 09-10-2005
 Kod adı AB   / 06-10-2005
 Fiyasko?   / 02-10-2005
 Çerçeveden çıkmak   / 29-09-2005
 Konferans mevzii   / 25-09-2005
 Son viraj   / 22-09-2005
 Almanya'yı yakından izlemek lazım   / 20-09-2005
 Kader seçimleri   / 15-09-2005
SOLİ ÖZEL
Geleceği kurmak
3 Ekim tarihinin de geçilmesinden sonra...
Kaydı ama düşmedi
Kaydı ama düşmedi
Şampiyonlar Ligi 3.maçında Schalke'yi ağırlayan F.Bahçe, Luciano'nun...
Zoru başardı
Zoru başardı
İlk yarının sonunda kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu bozuk...
Beğenmeyen gitsin kendine parti kursun
Beğenmeyen gitsin kendine parti kursun
Baykal Sabah'a konuştu: AB ve kürt düşmanı değilim. Aptesimden şüphem...
YÖK'ten muhtıra
"Rektör Yücel Aşkın'a sahip çıkmak, Cumhuriyet'e sahip çıkmaktır"...
Adalet Bakanı sert çıktı: Gösteri yapmaları yanlış
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Rektörler Komitesi'nin Prof. Yücel Aşkın'a...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu