  |
|
Takımdaşlık felsefesi
Tiran'daki otelde maçtan bir gece önce Federasyon üyeleriyle çok sıcak ve samimi bir ortamda oturduk, sohbet ettik. Herkes Milli Takım'ın Fatih Terim'le yakaladığı havayı ballandıra ballandıra anlatıyordu. Bir ara başkanvekili Şekip Mosturoğlu, "Terim'i Arnavutluk'tan Türkiye'ye sırtımda götürürüm" yorumunu yaptı sonra da "Biz meğer Terim öncesi bir teknik adamla çalışmıyormuşuz" dedi. Mosturoğlu'nun ifadeleri Terim'in ne kadar doğru bir seçim olduğunun göstergesiydi. Ancak Terim'e bazı kesimlerin karşı olduğu da bir gerçek. Türkiye'de meyve veren ağacı taşlamak adettir. Kişinin bilgisi, becerisi nedense tartışılmaz. Sevgili Kemal Dinçer'in, "G.Saray'daki başarısız dönemden sonra Bodrum'da dinlenmekte olan Fatih Terim şimdi Milli Takım'ın başında ve Arnavutluk galibiyetinden sonra omuzlarda" şeklindeki içinde iğneler dolu sözleri Terim'i içine sindirememesidir. Milli Takım'ın kısa dilimdeki başarısı Fatih Terim'in "Takımdaşlık" felsefesinin göstergesidir. Nasıl mı? 5 Kasım 2001'de PDR Conferences'ın Türkiye'de düzenlediği "Takımdaşlık" seminerinde "Dünya çapında takımlar yaratmak" adlı kitabın yazarı Claus Moller konuşmacı olarak katılmış ve düşüncelerini aktarırken örnek olarak da Fatih Terim'i göstermişti. İşte Moller'in Terim'le ilgili analizi: "Türkiye'ye sık gelen bir kişi olarak G.Saray'ı ve Terim'i tanıyordum. UEFA Kupası'na uzanan yolculukta giderek artan bir ilgi ile izlediğim Terim hakkında yazılanlar ve duyduklarımdan sonra takımdaşlık faktörleri ile bir bir uyduğunu biraz da hayretle gördüğümü itiraf etmeliyim. Terim, çalıştırdığı takımlara, başarılması neredeyse mümkün olmayanları dahi başartabilen, tüm ekibini bu yönde kanalize eden mükemmel bir koç.. En kıt kaynaklarda, en zor ve en sıkıntılı dönemleri geçirip, tam 4 yıl üst üste şampiyon olan bir takım yaratmak ve yüz milyonlarca dolar bütçesi olan takımların arasından çıkıp bir Türk takımını UEFA Kupası'nı almak hiç de kolay değildir." Terim, inandırıcılığı olan, kitleleleri peşinden sürükleyebilen ve o kitleleri idare edebilme yeneteğine sahip güçlü bir liderdir. Kararlıdır. Sorumluluğunu bilir. Başbakan Yardımcısı sayın M.Ali Şahin'in, Terim'le ilgili "Davranışları, mimikleri, jestleri ve sözleri ile herkesi etkiliyor. İnanıyor, inandırıyor. Bu işi iyi biliyor" sözleri Milli Takım'ın başarısında Terim'in önemini vurguluyor. Eğer bugün Terim omuzlardaysa, bu durum Türk futbolunun yeniden omuzlarda taşınacağı günlerin habercisidir. Yeter ki gölge etmeyin, izleyin..
|