  |
|
Bu nasıl düşünce?
Ukrayna maçı sonrası aldığım ve çok üzüntü duyduğum "mail"lerden birini size aktarıyorum: "İnanılır gibi değil! Tüm yazarlar, medya suspus olmuş. Herkesin haberi var ama kimse yazamıyor! Maçı Ukrayna resmen bize verdi! Komşuluk münasebetleri, yapılan ticaret buna sebep oldu! Ukrayna resmen top oynamadı! Volkan'a gelen toplar kuştüyü yastık gibiydi! Son dakikalarda Ukrayna vuruşları geç kullanmaya, topu oyuna sokmamaya başladı" Ne kadar çirkin değil mi? Ne yazık ki kafa yapımız böyle. Dedidokuyu, yakıştırmayı, senaryo yazmayı kendimizi küçültmeyi nedense çok seviyoruz. Başarılara ya kulp takıyoruz ya da bahaneler uyduruyoruz. Uzakdoğu'daki Dünya Kupası'na tam 48 yıl sonra katılıyorduk. Gruptan zar zor çıktık. Ama Japonya ve Senegal'i yenerken başarılıydık. Yarı finalde yenildiğimiz Brezilya şampiyon olurken biz iki ev sahibini yenen ülke olarak üçünçülük kürsüsüne çıktık. Bazı kesimlerce, "Yarı finale gelinciye kadar hiç Avrupalı takımla oynamadık." Şeklinde başarıyı küçültmeye kalktık. Sanki defalarca bu kupalara katılmış defalarca yarı final oynamıştık. Bugün Avrupa'da insanlar yenildikleri bir maç sonunda futbolcularını alkışlarken biz yakaladığımız büyük başarıları harçerlemeye çalışıyoruz. Bu nasıl kıskançlıktır? Bunları söyleyenlerin, yazanların bence milliyetçilik duyguları körelmiş. Avusturya-Almanya, Danimarka-İsveç maçlarını da izledim. İkisi de anlaşmalı maçlardı. Skorlar takımların birbirlerini bir üst tura taşıyacak biçimde oluştu. Ukrayna maçındaydım. 80 bin kişilik stadda 74 bin kişi vardı. Tezahürat insanın moralini bozacak gürültüdeydi. Ukrayna maçı verecek olsa azgın boğalar gibi saldırır mıydı? Dışarıdan atılan şutlar kale direklerini adeta sıyırdı. Milli Takım maçı kazanma stresi içindeyken bir de Yunanistan'ın uzatma maçı kazanması moralleri bozması ilk yarıda ayaklarımızın dolanmasına neden oldu. Son 15 dakika nasıl çarpıştığımızı, herkesin tekmeye kafa uzattığını gördüm. Ukrayna'yı söke söke yendik. "Ukranya Türkiye'ye maçı verdi" diye düşünen artniyetli insanları kınıyorum.
|