Görüntü var ses yok
Fenerbahçe iddialı kadrosu ve mevcut tüm hünerleri ile ilk 30 dakikanın kralıydı. Ziya Doğan hem yeni, hem de genç olan ekibine "Savunun" demiş, üçüncü bölgeden itibaren prese izin vermişti. Amaç rakip defansın oyuna inmesini engellemekti. Buna orta sahası adam adam markaj yaparak katkı sağladı. Her Fenerbahçeli başında bir nöbetçi ile dolaşıyor, hücum gücünün ağırlığını yine kanat adamları çekiyordu. Bir hafta öncesinin yıldızı Appiah, Ayman ile sahayı dolaşmaya başladı. Gençlerbirliği'nin ilk yarıdaki en etkili atağı Ganalı'nın kontrolsüz pasını Ayman'ın kapmasıyla gerçekleşti. Fenerbahçe, rakip 'Savunun' dedikçe, 'Savulun' çığlığı atan oyun karakteri ile golü aradı. Rakibin faulden kaçan canlı oyunu, duran top silahını da devreden çıkardı. Ancak kornerlerle güçlerini ortaya koyuyorlardı. 13. dakikada Deniz'in indirdiği topu, Tuncay bir metreden üst direğe çarptırmasa, maç kolaylaşacak, bu kez Ziya Doğan farklı şeyler düşünmek zorunda kalacaktı. İkinci yarı başladığında Ümit Özat iyice öne çıkmaya başladı. 62'de de Mehmet Yozgatlı, Deniz Barış değişikliği geldi. Serkan beke geçti, Fenerbahçe'nin çizgili dakikaları başladı. Ancak Daum ısrarla ikili forvete dönmüyor, tempoyu ve tehdidi arttıracak atağı yapmıyordu. 70. dakikada geçildiğinde Ümit Özat'ın Ömer Çatkıç'ın sakatlanmasına neden olan tehlikeli ortası dışında pozisyon yoktu. Nobre'nin aldığı iki faul atışını da Alex kullanamadı. Sedat Yeşilkaya'nın markajından bunalan yıldız Brezilyalı'nın top almak için bile iki adım yana atmaması da ilginçti. Bir anda boşvermişlik başladı. Gençlerbirliği'nin geriye koşma isteği o kadar yüksek düzeydeydi ki, Fenerbahçeli futbolcular ay yüzeyindeki astronotlar gibi kalmıştı. Ayakları gitmiyor, sanki duruyorlardı. Geçen sene 'acil durum' görevlileri ile sıkıntıyı aşan Fenerbahçe'de, kulübede bile 'can simidi' yoktu. Futbolcular birbirlerine konuşmaya, takım içi motivasyon dağılmaya başladı. Bireyselliğin ön plana çıktığı anlarda Mehmet Yozgatlı'nın etkili driplingleri vardı. Böylesine iyi bir takım neden bu çaresizlikleri yaşadı? Daum'un tek alternatifi; bol forvetle oynamak bu maçta mümkün olamadı. Çünkü Alman hoca Serhat, Aziz Piyer ve Murat Hacıoğlu'nu göndermişti. İkinci ve önemli neden takımın liderinin olmayışı. Bu kritik anlarda topa koşup, yanındakileri de koşturacak, sorumluluk alacak oyuncusu yok. Yıldız olmak, lider olmak için yetmiyor maalesef.
|