  |
|
Adalet Bakanı'ndan açıklama
Dün Adalet Bakanı Cemil Çiçek aradı. Önceki gün gündeme taşıdığımız "Hakim böyle yaparsa" ve "Bakanın 'mütalaa'cı Danışmanları" başlıklı haberlerimize ilişkin açıklamalar yaptı. İşte Bakan Çiçek'in görüşleri.
' Dilekçe inceleniyor' Çiçek : 8. Ticaret Mahkeme Başkanı Ümmühan Aras'ın müracaatı üzerine Bakanlık, Yüksek Kurul'a intikal ettiriyor. Kurul kararıyla 24 Mart 2005'te Hilmi Şeker 9. İcra Mahkemesi hakimliğine görevlendiriliyor. Diğeri de kendi dilekçe vermiş. 'Bu şartlar altında görev yapmamız yanlış anlaşılıyor' diye. Bunu üzerine, 11.4.2005'te başka bir mahkeme de görevlendirilmiş. * Yani şikayetin sonucu olarak bu işlem gerçekleşmiş . Çiçek : Tabii sonucu olarak. Bir işlem yapmadan durup dururken tayin çıkmaz. Normal tayin dönemi dışında atama yapmıyoruz. * Dilekçenin içeriğine ilişkin neler yapıldı? Çiçek : Dilekçe hususunda da bir inceleme başlatılmış. Şu an inceleme Adalet Komisyonu Başkanlığı tarafından da devam ediyor. Dilekçenin içeriğine yönelik, gerek görülürse soruşturma açılır. * Peki içeriği ciddi bir tehlikeye işaret ediyor. Mahkeme başkanı açıkça aynı heyetteki birini devlet bütünlüğüne yönelik ağır bir biçimde suçluyor . Çiçek : Benim bu konuda bir şey söylemem uygun olmaz. Yani bu konuda önemli olan bakanlığın gerekli hassasiyeti gösterdiğidir. Dikkat edilmesi gereken budur. İddiaları umursamazlık etmemişiz. O mahkemeyi çalışamaz durumda tutmamışız. Bize intikal eder etmez başka mahkemelerde görevlendirmek suretiyle katkıda bulunmuşuz, iddialarla ilgili olarak da bir inceleme başlatmışız. Bu incelemeyi yapanda bir komisyon başkanı hakimdir. Dolayısıyla o inceleme sonucunu da size bildiririz.
' Takdir mahkemeye aittir' Çiçek : Danışmanlık bizim bakanlığımızdan maaş alan anlamındadır. Böyle bir ilişki kesinlikle yok. Türkiye'de mahkemelere yılda 17 milyon dava geliyor. Kimin bilirkişiliği var, bizim bunları bilme imkanımız yok. O dosyada öyle mütalaa verebilir, başka türlü mütalaa verirler biz onları bilemeyiz. Kaldı ki bize danışarak kimse mütalaa vermez. Vermemesi de gerekir. Onun için bu komisyonlarda görev alanların bilirkişilikleriyle ilgili sorumlulukları kendilerine aittir. * Sizin batan bankalarla ilgili sert açıklamalarınız oldu. Ama komisyonlarınızda görevli isimlerin de aynı konularda 'olumlu mütalaa' vermeleri bir çelişki değil mi? Çiçek : Kentbank'la ilgili yazılı emir yoluna gittim. Hukukta ceza muhakemelerinde bir yazılı emir yolu vardır. Yargıtay benim talebimi doğru buldu ve yeni dava açıyor. Ama şunu bilemeyiz. Diyelim ki terörle mücadele komisyonu kurduk. Ya da Borçlar Kanunu. Tam 7 yıllık bir süreçte hazırlandı. Bu yıllar içinde davet ettiğimiz insanlara, mesela ticaret kanunuyla ilgili Ünal Tekinalp'e (Ticaret Hukuku Komisyonu benden önce kurulmuş bir komisyon) şunu sormayız, 'Hoca sizi bu komisyona davet ettik ama bilirkişiliğiniz var mıdır? Varsa nedir, neticede dosyaya göre doğrudur yanlıştır, takdiri mahkemeye aittir. Ve bir not : Hem ' ihbar'da bulunan mahkeme başkanıyla ilgili, hem de ' ihbar' edilen yargıçlarla ilgili bize ulaşan yeni bilgiler var. Bunu da ileride sizlerle paylaşacağız.
|