|
 |
 |
 |
|
|
Ankara çelişkilerle dolu
Melih Gökçek anlattı. Günde bin kişiye "gıda yardımı" yapılıyormuş. Her yıl 120 bin aileye kömür dağıtılıyormuş. Yine yılda 150 bin aileye "toplu gıda" yollanıyormuş. Gecekondu semtlerine her yıl 5 bin ton soğan. 5 bin ton patates. Hergün 60 bin ekmek.
Gecekondu bölgelerini "Melih Gökçek'siz dolaşınca" gördük ki... Pekçok aile "bir dilim ekmeğe muhtaç." Çok kişi "belediyenin patates, soğan dağıtmasını" bekliyor. Ve bu semtler de "Çankaya'nın hemen arasında." Ulus'un "hemen bitişiğinde."
"Birbirine çok yakın semtler arasındaki" gelir dağılımı makası "çok açılmış." Bir yanda "yüz milyarlık" araçlar. Az ileride "belediyenin yardımına muhtaç" insanlar. Çelişki "ürkütücü."
Buna rağmen Ankara "İstanbul'dan, İzmir'den daha sakin... Daha huzurlu." Genel suçlarda "yüzde 7 azalma var." Ankara'yı dolaşırken "işin bu yönüyle" de ilgilendik. Belediye, yüzbin çocuğa "birşeyler" dağıtmış. Kimine okul önlüğü, kimine kaban. Kimine futbol takımı forması, kimine ayakkabı. Ve "Sokakta Çalışan Çocuklar Merkezi" açılmış. Çocuk bu merkezde yiyor içiyor. Sonra yine sokakta çalışıyor. Tabii "merkezde" bazı etkinliklere katılıyor, isterse meslek kursuna gidiyor. Uygulama ile 5 bin çocuktan 2.300'ü "sokakta çalışmayı bırakmış." "Bir baltaya sap olmuş."
Melih Gökçek nasıl oluyor da "üçüncü kez" Ankara-Büyükşehir sandığından çıkıyor? Yukarıda sözünü ettiğimiz "gelir dağılımındaki aşırı bozulmadan." Ve modern Ankara'nın dışında kalan semtlerin insanlarıyla kurduğu ilişkilerden. Biz "öyle semtlerde" AK Parti'yi gördük. MHP'yi gördük. Melih Gökçek'in posterlerini gördük. Ama "öteki partileri" oldukça zayıf bulduk.
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|