  |
|
Ben sözümü tuttum
Sayın Yıldırım Demirören'le Beşiktaş'ın geleceğini tartıştık. Birincisi şu, "Başkan seçilsin. Başkan da yönetimi seçsin" konusu. Başkan çok haklı. "Benim arkamda 500 oyum var" diyen yönetime giriyor. İkinci konu ise, Rıza Çalımbay konusu. Sayın başkan "Rıza Beşiktaş'ın Ferguson'u olacak" diyor. Yani tam destek veriyor. Bu bir anlamda şu demek oluyor: Çalımbay'ın Ferguson gibi 17 yıl görevde kalabilmesi için, Demirören'in de ölene kadar başkan olması gerekiyor!.. Konu Beşiktaş'ın gelirlerine takıldı kaldı. Ben de anlattım... Bu yaz Bodrum'daydım. "Fener TIR'ı gelecek" dediler. Geldi harika... Beşiktaş TIR'ını sabırsızlıkla bekledim. Geldi. Taşlıtarla minibüsüydü. Şok oldum, utandım. İşte bunu Başkan Demirören'e söyledim. Hatta dedim ki, "Sen ki bu ülkenin gaz sorununu çözüyorsun. Türkiye'de her eve giriyorsun. Senin şirketinin bayileri aynı anda Beşiktaş ürünleri satsa, Beşiktaş yılda milyon dolarlar kazanır." Başkan Demirören "Çok haklısın" dedi. Sonra da, "30 ana dağıtım merkezi ile Türkiye'de 3 bin noktaya hizmet götürüyoruz" diye ekledi. Başkan Demirören bunları söyledikten sonra aynen şöyle devam etti: "Ben bunları 5 kuruş kâr almadan bile yapsam sen, 'Başkan kendi şirketinin reklamını yapıyor' diye yazarsın!.." "Hayır yazmam, şeref sözü Sayın Başkan" dedim. Başkan Demirören, "Bu sözü verdin. Bunu yaz, ben de Beşiktaş ürünlerini her eve, her Beşiktaşlı'nın ayağına kadar bedava götüreceğim" dedi. "Söz başkan bu hizmetine sonsuz destek" dedim. Ben sözümü tuttum, yazıyorum. Şimdi sıra Sayın Demirören'de...
|