 |  |
Sular kaynamaya başladı!
Eskiden gazı kestiklerinde vanaya kolay açılır tel takıyordu İGDAŞ. Her ne kadar devletten korkan bir dargelirli olsam da, soğuk suyla, eskilerin tabiriyle, hamama giremediğimden teli açar işimi görürdüm. Sonra da gidip borcumu temizleyip bir sonraki gaz kesmeye kadar hayatımı mutlu mesut devam ettirirdim. Bu sefer kelepçe takmışlar! Yani açma imkânı yoktur! Yani sıcak su yoktur! Yani devletin bana sahip çıkması gerekmektedir! Borcum varsa devlet n'apsın? Ya soğuk suyla duş alıcam, ya da eski bir Kızılderili numarası olan, tencerede kaynatma suretiyle sıcak suya kavuşacağım. İlk gün soğuk suyu tercih ettim, kalp krizinden ölüyordum. Beş dakika nefes alamadım. Kalbim göğüs kafesimden fırlıyordu adeta. En son 2001 sezonunda Fener-Galatasaray maçında, skor 21 iken Hagi'nin frikiğinde aynı ıstırabı çekmiştim. İkinci gün ölmemek adına su ısıttım ocakta. Evde tek tencere var, o da çelik. Bu bilimsel bir gerçek midir bilmiyorum ama çelik tencerede su bir türlü ısınmıyormuş. Bu kadar süreceğini bilsem gidip borcumu öder, saati açtırır, üstüne iki de pantolon dikerdim. O kadar bekledikten sonra insan gürül gürül yıkanabileceği miktarda su görmek istiyor. Bu kadar suyla sakal tıraşı bile olunmaz! Kelepçeye kılım.. Gerçekten ama gerçekten çok dikkatli olmak gerek. Çünkü suyu akıllıca kullanmama durumunda kafada köpüklerle dımdızlak kalırsınız duşakabinin içinde. Kalkıp yeniden su kaynatmaya gidemeyeceğinize göre çelik tencereye de kılımbakiyeyi soğuk suyla kapama çaresizliğine düşersiniz ve bu durum nefessiz kalma riski anlamına gelir ki, buna gerçekten gücüm yok. Kelepçeye kılım.. Eskiden her evde tas olurdu. Uzun zamandır tas görmediğimi belirtmem gerek. Yitirdiğimiz değerlerden birini tespit etmiş olmanın acısını da ayrıca yaşıyorum. Tabii ki benim evde de tas yok. Kovadan muhteşem gövdeme uzanan dar parkurda, su naklini tas yerine bir bira bardağıyla gerçekleştirdim. Bira bardağı sapı olduğu için kullanımda avantajlar sağlıyor, hemi de su miktarını ölçülendirebiliyorsunuz. Duşakabinde elinde bira bardağı tutan bir embriyo var ve bu duşakabinlerde pek görmek istemediğimiz görüntüler. Ve bir kez daha kelepçeye kılım. İnsan zora düştü mü kıt kaynakları dibine kadar verimli kullanabiliyormuş meğer. Veya Allah yoklukla terbiye etmesin mi desem? Bu olaydan sonra sıcak su politikamı gözden geçirmeyi de bir borç bilirim. Ve lütfen İGDAŞ da kelepçe uygulamasına bir son versin, mağdur oluyor dargelirli.
|