  |
|
Tekstil sektörü kan ağlıyor
Uzakdoğu ülkeleri başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere, Hindistan, Pakistan ve diğer bazı ülkelerde üretilen düşük maliyetli tekstil ve hazır giyim ürünleri dünya piyasalarında yeni bir rekabet ortamı başlattı. Bütün dünya ülkeleri ve uluslararası işbirliği örgütleri buna çare aramaya başladılar. Bundan en çok olumsuz etkilenen ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Hafta ortasında bir toplantıda karşılaştığım İTKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ile karşılaştım. Türk tekstilcilerinin bu konudaki düşüncelerini sordum. Keşke sormaz olaydım. O kadar dertliydi ki, içini dökecek birini arıyormuşçasına beni bir kenara çekerek başladı sıkıntılarını ve bu konudaki girişimlerini anlatmaya. Süleyman Orakçıoğlu, "Üç konuda önlem alınmazsa birkaç yıl içinde tekstil sektörü geldiği noktadan çok daha gerilere gider ve böyle bir durumda da ülke olarak büyük sıkıntılar yaşarız" diyor. Orakçıoğlu'nun gündeme getirmeye çalıştığı konuları üç başlıkta toplamak mümkün. Uzakdoğu ülkelerinde işçilik çok ucuz, bu maliyetlerle sadece Türkiye'nin değil, hiçbir ülkenin rekabet etmesi mümkün değil. İTKİB olarak bununla mücadelede bayrağı taşıdıklarını gerek DTÖ nezdinde, gerekse AB nezdinde ortaklaşa işbirliği yapacak ülkelerle birlikte hareket ettiklerini ve AB ülkeleri ile önemli mesafe kat edildiğini söylüyor. Türkiye'nin en önemli meselelerinin başında yer alan işsizliktir. Sektör olarak belimizi de büken işçi maliyetlerindeki SSK primi ve vergi yüküdür. Asgari ücretle çalışan bir işçi, aldığı 400 YTL'den memnun olmadığı gibi, işverene de maliyeti 1000 YTL'ye varıyor. İşçinin, işverene maliyeti içinde vergilerin payı ülkemizde yüzde 41 iken, OECD ülkelerindeki ortalaması ise yüzde 20, en büyük rakibimiz Çin Halk Cumhuriyeti'nde ise yok denecek kadar azdır. Üçüncü olarak döviz kurunun çok aşağılarda kalmasından iki şekilde rahatsızlık duyulmaktadır. Birincisi kurlar düşük kaldığı için, ihracattan zarar ediliyor. İkincisi ise, YTL'nin döviz karşısındaki gerçek değerinin bu olmadığını, böyle devam etmesi halinde belli bir süre sonra bir yerden patlayacağı ve kriz yaşanabileceğinin altı çiziliyor. İTKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu'na hak vermemek mümkün değil. Anlattıklarında büyük haklılık payı var. Ayakta kalabilmek için tüm imkânlarını zorlamaları gerekir ve rekabette kalite ile maliyetlere önem vermesi gerekir. Tekstil, ihracatın lokomotif sektörlerinden biridir. Sorunlarının masaya yatırılmasında büyük yarar vardır. Özellikle istihdama olumlu katkı yaratılmasını da sağlamak üzere işçi ücretlerindeki SSK ve vergi paylarının gözden geçirilmesinde büyük yarar vardır. Bu teşvikli il yasasından çok daha önemlidir..
|