|
 |
 |
 |
|
|
Ankara'dan Çanakkale'ye
Sabah saat 05.00'te kalktık... Etimesgut'a gittik... Saat 06.30'da helikopterimiz havalandı... İstikamet İstanbul. Ankara henüz uyanmamıştı. Atatürk Orman Çiftliği arazisinin üzerinde alçaktan uçtuk. Bu bölge ağaçlandırılıyor. 2004'te 1 milyon fidan dikilmiş. Orman Genel Müdürü Osman Kahveci "boylu fidan diktik" dedi. Fidanların boyu 1 metre. 20-30 yıl sonra buralar orman olacak. Ankaralılar piknik yapacak. Sahi neden bu alanı 20-30 yıl önce, 40-50 yıl önce ağaçlandırmadık?
Yol boyunca aşağılara baktık. Batı Anadolu kıştan çıkmış. Yüksek yerlerde, dağlarda kar var, ama fazla değil. Toprak henüz uyanmamış. Çiçekler açmamış. Üstünden geçtiğimiz köyleri düzgün bulduk. Toprak dam kalmamış. Bütün çatılar kiremit.
İki saat dolmadan İstanbul'daydık. Atatürk Havalimanı sisle kaplıydı. İnemedik. Sabiha Gökçen Havaalanı'na yöneldik. Yine alçaktan uçuş... Altımızda iki İstanbul vardı. Birincisi, yüzme havuzlu, ultra modern yalıların, villaların, köşklerin, saray yavrularının, modern apartmanların bulunduğu İstanbul. İkincisi, gecekonduların, yeşil alanı olmayan mahallelerin İstanbul'u. Gelir dağılımındaki bozukluk kentleşmedeki çarpıklık öylesine ayan, beyan ortada ki.
Sabiha Gökçen Havaalanı gerçekten gurur duyulacak bir tesis. Ama pek kullanılmıyor. Biz indiğimizde 5 uçak vardı. Biri Kıbrıs Türk Havayolları uçağı, diğerleri yabancı. Ama az sonra, Atatürk Havalimanı'na sis nedeniyle inemeyen uçaklar bizim gibi Sabiha Gökçen'e yönelince. "Burası" birden canlanıverdi. Havaalanı yetkilileri bize geldiler: - Ne olur yazın... Böyle modern bir havaalanı neden kullanılmıyor?
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile Sabiha Gökçen'de buluştuk. Bu defa "istikamet Çanakkale savaşlarının geçtiği bölge." "18 Mart Cuma günü törenlerin yapılacağı alan." Helikopterimiz İstanbul üzerinde alçaktan uçarken Osman Pepe "aşağıda bir yerleri" gösterdi: Bu gördüğünüz yerler hep 2B. Bakan'ın "2B" diye işaret ettiği bölgelerde "siteler" var. "Okullar, camiler, karakollar, adliyeler" var. "Mahalleler" var, "spor sahaları" var. Beykoz'un da, Ümraniye'nin de bir bölümü "2B." - Sayın Bakan... 2B kapsamında kaç bina var?.. Bakanın cevabı aynen şöyle: - Türkiye genelinde 450 bin bina var... Bunlarla ilgili 200 bin de devam eden dava.
Yıkabiliyorsak yıkalım. Yıkamayacaksak "parasını alalım... Ve bu parayı İstanbul'un yeniden yapılanmasına harcayalım." 2B konusu bizce "toplumsal barış" sorunu.
Trakya, Anadolu'dan çok farklı. Badem ağaçları çiçek açmış. Toprak çoktan uyanmış. Kadınlar tarlalarda. Aşağılara baka baka ilerlerken birden karşımıza Eceabat çıktı. Çanakkale Boğazı çıktı, Boğaz'ın sırtlarına işlenmiş ay yıldızlı bayrak çıktı, şehitlikler çıktı.
Arkası yarın
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|