 |  |
Hayal kırıklığının milliyeti olmaz
Taksim Hastanesi evime yakın yer. Arada bir uğrayıp sohbet muhabbet kuruyorum tüm çalışanlarla. Özellikle genç doktorlar, hemşirelerle sohbet insanın zihnini açıyor, bir dolu yeni şey öğrenmesine neden oluyor. Geçen gün yine bir çay içimi uğradım. Ve çok sarsıcı bir olaya tanık oldum. Moldovalı bir kız. Yatağında kıpırtısız yatıyordu. Yüzüne çöken derin hüznün arkasındaki öykü ise yakıcıydı. Dinleyin isterseniz: Bir dram filmi Moldovalı Aurica Pintea, ailesinin 3 bin dolarlık borcunu ödeyebilmek için bir yıl önce İstanbul'a geldi. Kuzeninin tanıdığı bir deri mağazasında tezgâhtar olarak işe başlayan Aurica, kısa sürede çok sevmişti Türkiye'yi ve Türk insanını. Ancak, üç ay sonra vizesi dolduğu için ülkesine geri dönmek zorunda kaldı. Ailesinin borcunun sadece 500 dolarını biriktirebilmişti. Fuhuştan uzak duruyordu Ülkesine döndükten sonra tekrar vize alan Aurica, Ekim 2004'te tekrar İstanbul'a gelerek eski işyerinde çalışmaya devam etti. Moldova'da arkadaşları tarafından çok sevilen Aurica, kısa sürede kendisini çalıştığı ortamda da sevdirmeyi başarmıştı. Kendi vatandaşlarının fuhuş çetelerinin tuzağına nasıl düştüklerini biliyordu. Kendini bu çetelerden uzak tutabilmek için çok dikkatli davranıyordu. Ta ki soyadını bile bilmediği Özgür adlı kişiyle tanışıncaya kadar.
"Özgür hayatımı kararttı" Özgür ile çalışma ortamında tanıştığını söyleyen Aurica Pintea, "Ailem Moldova'da çok zor durumdaydı. 3 bin dolarlık borcumuza her gün faiz işliyordu. Bizim ülkeden gidip fuhuş batağına giren kadınları biliyordum. Ancak, namusumla para kazanabilmek için İstanbul'a geldim. Çalışma ortamım çok güzeldi. Ta ki Özgür hayatımı karartana kadar. Bir gün Özgür çıktı karşıma. Bana o kadar sıcak ve sevecen davranıyordu ki, onu çok sevdim. Tanımadığın bir ülkede böyle ilgi görmek çok hoşuma gitmişti. Sürekli beni sevdiğini ve bana aşık olduğunu söylüyordu. Ben de saflığımla ona kapılmıştım" diyordu.
"Beni erkeklere sattı" Aurica ekmek kapısı olarak seçtiği Türkiye'de Özgür adlı gence inanmıştı. Özgür'ün kötü niyetinden habersiz kapıldığı aşkın peşinden sürükleniyordu. Özgür'ün kendisini üç günlüğüne Antalya'ya davet ettiğini anlatan Aurica, "3 günlük bir tatil vardı ve Özgür ikimiz için de iyi bir tatil olacağını söyleyerek beni Antalya'ya götürdü. Özgür'ün gerçek yüzünü burada tanıdım. Beni bir binanın 7. katındaki daireye kapattı. İlk gün tanımadığım erkekler eve geldi. "Bunlar kim' diye sorduğumda 'seni sattım' yanıtını aldım. Çok korkup ağlamaya başladım. Tüm haykırmalarıma rağmen bu insanlar bana zorla sahip oldu. Daha sonraki günlerde eve gelenlerin sayısı giderek artmıştı. Evin kapısını kilitliyor, beni erkeklere satıyordu. Her gün ağlıyor beni bırakması için yalvarıyordum. Ama buna izin vermiyordu. 10. gün evde Özgür ve arkadaşlarının uyuduğu bir sırada 7. kattan kaçmaya karar verdim. Daire balkonlarını tek tek aşarak kaçmak istedim. O an ölüm bile aklıma gelmiyordu. Ancak, kaçmak isterken 6. kattan toprak zemine düştüm" diye konuştu.
7. kattan düştü 7. kattan düşen genç kızın yardımına çevredeki vatandaşlar yetişti. Olaydan sonra genç kız hastaneye kaldırılırken, Özgür ve arkadaşları kayıplara karıştı. Aurica'nın belinde ve vücudunun birçok yerinde kırıklar meydana gelmişti. En önemlisi ise, hayat dolu olan genç kız hayatı boyunca yaşayacağı bir psikolojik travma dönemine girmişti. Antalya'da bir süre yatan Aurica'nın tedavisinin devam edebilmesi için İstanbul'a getirilmesi gerekiyordu. Moldova sahip çıkmıyor İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü devreye girerek genç kızı Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi Birinci Genel Cerrahi servisine yatırdı. Kimsesi olmayan genç kızın tüm ilaçlarını hastane karşılıyor. Birinci Genel Cerrahi servisinde çalışan doktorlar, hayat dolu kızı eski günlerine döndürmeye çalışıyordu. Moldova hükümeti genç kıza sahip çıkmıyor, yakınlarının hiçbiri aramıyordu. Kıza insanlık adına yardım ettiklerini söyleyen Taksim İlkyardım Hastanesi Birinci Genel Cerrahi Klinik Şefi Doç. Dr. Tayfun Yücel, "Genç kız üç ay önce yüksekten düşmüş. Antalya'da ameliyat olmuş, daha sonra Başhekimlik kanalıyla genç kıza sahip çıktık. Ayaklarında his kaybı var. Leğen kemiklerinde kırıklar var. Kişisel ilişkilerimizi kullanarak buradaki tedavilerinin hepsini yapıyoruz. İlaçlarını İl Sağlık Müdürlüğü karşılıyor. Şu an bizim hastamız ve bakımına devam ediyoruz" diyor.
"Yeni bir hayat kuracağım" İyileştikten sonra Moldova'ya dönmek istediğini belirten Aurica Pintea, "Bana burada çok iyi bakıyorlar. Kendi konsolosluğumuzdan kimse bir gün gelip nasıl olduğumu sormadılar. Moldova'da çok güzel bir ortamım vardı. Hayatım eskisi gibi olacak mı bilmiyorum. Ama iyileşirsem Moldova'ya dönüp kendime yeni bir hayat kuracağım. Özgür'ün ben yere düştükten sonra kaçtığını biliyorum" dedi.
|