  |
|
Seri röportajlar
- Yıldoooo... - Burada... - Yaklaş... Nedir? - Korkuyorum abiler. Sıra bana geliyor. - Nasıl? - Ünlüler Çiftliği 4 kapıda kardeşim. Kesin içerdeyim. Neee??? Hahahaa. Biliyorum, Armağan yakında beni de çağıracak. Beni kafadan koparacak. Bu kabusa ben bile dayanamam. Memleketi terk etmeyi düşünüyorum. Kafadan... - Kaç abi kaç, şemsiyeni aç aç aç... Abdullah Bey buyrun, sıra sizde... - Saat kaç? - 5'i çeyrek geçiyor. Ne oldu ki? - Ay ay 17 Aralık'a çok az kaldı. G.O.R.A.'yı beklemekten bile gerilimliymiş bu AB'nin müzakere tarihi süreci. Acaba tarih verecekler mi? Küt küt atıyor kalbim. - Biz devam edelim isterseniz... Bitmedi gitti şu harbim. - Oooof of... Kömür gibi yanıyorum. - Aaa... Yeter ama... Size iyi yanmalar. Yıldırım Demirören- Kıvanç Oktay ikilisi? Enişte-kayınçooo? - Münferit bir olay. - Daha bişey sormadık ki. - Olsun nasıl olsa soracaksınız. Bir kişi tribünde öldürüldü diye kimse bizi suçlayamaz. Yakarız bu gezegeni yakarız... - Hoppalaaa... - Federasyon ceza verirse biz o cezayla düet yaparız. Münferit bu olaylar münferit... - Federasyon 3 maç seyirciye kapattı ya stadı, daha ne cezası?! Cem, seni alalım. Bu GORA'yla ilgili yazılan çizilenlere ne diyorsun? - Abicim, uzayda hayat var ama bu dünyada hayat yok, yemin ederim. - Filmini beğenmeyip, insafsızca yüklenenlere ne diyeceksin? - Komutan Logar'ın dediği gibi diycem. Yani: "Kimsiniz siz? Kimsiniiiiiz?" - Ooooo... Mustafa Sarıgül Bey, hoş geldiniz. Maşallah enginlere sığmam taşarım gibi bir havanız var. - Geliyorum. Durduramıyorum. Çekilin. Açın önümü. Allah Allah... Değmesin yağlı boyaaa... - Ya durun iki laf etseydik. Ana gitti adam. Güle güle... Kaynana Semra? - Ay geldim geldim. Ben sizin röportajı ne zaman bitireceğinizi söylerim. - Ohoo... Daha başlamadan... İşimiz var. Haydi bismillah bakalım... Semra Teyze, bu Gelinim Olur musun adlı yarışmada genç kızlara eziyet, zulüm, işkence yaptığınız iddia ediliyor, ne diyeceksiniz? - Ne zaman işkence yapıldığının iddia edileceğini ben kamuoyuna söylerim. - Ama tek bir matbu cevapla bu röportaj yürümez ki... - Bahçelerde börülce... Oynar gelin görümce... Tey tey tey... - Nooluyo ya? - Belli periyotlarla şarkı söyleyip, oynamam lazım. Format böyle. Tik yaptı. - Nedir kızlarla alıp veremediğiniz? - Ay yok yok, ne büyüklerine saygıları var, ne bir kahve pişiriyorlar, ne banyodan sonra elimi öpüyorlar. Hiçbiri oğluma layık değil. - Şu banyodan sonra el öpme meselesine takıldık. - Tabii... Banyodan sonra el öpülür. Adetlerimizde vardır. Açın Türk gelenekleri ansiklopedisinin 456. sayfasını. - Oğlunuz Ata'ya "Ben sana aşık olduğun zaman haber veririm" demişsiniz bir de. Oğlunuz kendi kendine aşık olduğunu anlayamıyor mu? - Anlayamaz. Çocukken de yemek yerken "Anne ben doydum mu?" diye sorardı. - Maşallah. Allah herkese böyle bir evlat versin. - Aslı şu. Kaynanalık müessesi yok oluyordu. Gelinler tarafından asimile edilmek üzereydik. Benimki bir başkaldırıştı. Tüm dünya kaynanaları birleşin. - Allah ıslah etsin. Son konuğumuz Balkanlardan gelen soğuk hava dalgası. Yine ne getirdin bize? - Kar, soğuk, buz, ayaz. - Başka bi şey getirsen dişimizi kırardık zaten... Başka bi sözün var mı? - Vuuuuuuuuu... - Hah, iyice... Kay doğuya kay, adamı hasta etme...
|