  |
|
New York'ta çırak olma sanatı
Donald Trump'ın kendisine çırak aradığı "Apprentice" adlı yarışma "kariyeristler" için laboratuvar gibi...
Salı günü bir yandan günlük işlerimi yaparken bir yandan da gözümü CNN Türk ekranından alamadım. "Apprentice" adlı yarışmanın CNN Türk'te yayınlanan ilk beş bölümü, saat 11.00'den 17.00'ye kadar birbiri ardına yeniden ekrana geldi. Böylece kaçırdığım bölümleri de burada yakalama olanağı buldum.
KOVULAN KOVULANA Yeni bir "insan türü" oluştuğundan haberiniz vardır. Onlara "kariyerist" diyorlar. Hayatlarının merkezini "iş dünyasında başarı" oluşturuyor. Çoğumuz için kariyer, hayatımızı belli bir refah standardı içinde sürdürebilmemiz için araç olmasına rağmen, "kariyeristler" için bu bir amaca dönüşmüş durumda. "Apprentice" de "kariyerist" olarak yaşamanın püf noktalarını bir reality şov dinamiğinde anlatan müthiş bir yarışma. Dünyanın en zengin adamlarından biri olan Donald Trump, 16 gelecek vaat eden genç arasından kendisine "çırak" seçmeye çalışıyor. Onlara her hafta belli görev ve sorumluluklar veriyor. İşi gerektiği gibi kıvıramayan ise kovuluyor. Çırak adayları bazen sokakta limonata servisi yapıyor, bazen bit pazarında tişört satıyor, kimi zaman da bir golf sopasını en ucuz fiyata satın alabilmek için tezgahtara dakikalarca dil döküyor.
KIZLAR ÖNDE İlk beş bölüm sonunda kızlar takımı erkeklere karşı açık bir üstünlük sağlamış durumda. Bunu yaparken de azıcık "belden aşağı" vurduklarını söyleyebilirim. Çünkü özellikle satış yaparken cinselliklerini kullanmaktan hiç de geri durmadılar. Hatta Trump, bu konuda kızları uyararak, "Hepiniz zeki ve yetenekli kızlarsınız. Böyle yapmanıza gerek yok. Unutmayın ki, içinizden bir tanesi sonunda bizim şirketlerimizde çalışacak" demek zorunda kaldı. "Apprentice" günümüzün "gizli" çalışma yasalarının test edilmesi açısından da adeta bir laboratuvar işlevi görüyor. İşte yarışmanın ilk 5 bölümünden süzdüğüm New York Orman Kanunları: 1. Efendilik ve hanımlık New York cangılında aranan bir özellik değil. Pasifler hep kaybetmeye mahkumdur, unutma. 2. Ne olursa olsun pazarlık yap. Patronlar kazıklanmayı sevmez. Çünkü kimse kazık yiyerek patron olamaz. 3. "Kararsızlık" en yanlış karardır. Hızlı düşün ve hemen uygula. 4. Asla "asla" deme. Patron mazeret değil, çözüm bekler. Yılma. Öyle olsa bile yıldığını belli etme. 5. Ekip çalışmasına katıl ama parlak fikirlerini daima kendine sakla. En azından patronun da katıldığı toplantıya... 6. Cinsel cazibeni kullanmaktan çekinme. Ama asla kendini bayağılaştırma. 7. Başarısızlığı ekibinle paylaş ama başarıyı kendi gardırobundan çıkarttığın bir elbiseymiş gibi üzerine giymeyi ihmal etme. Yarışmayı izlerken "Keşke Sakıp Sabancı sağ olsaydı da, şu yarışmanın yerli versiyonunda yer alsaydı" diye içimden geçirdim. Eminim ki, ciltler dolusu kariyer planlama ve geliştirme kitabından çok daha eğitici ve öğretici olurdu...
|