 |  |
  |
|
İmzasız karalama mektubu yazmanın incelikleri..
Diyelim ki bir kurumda, seçilerek önemli bir göreve gelmişsiniz. Derken, yeni seçim dönemi gelirken bir kişi çıkıp, sizin görevinize talip oluyor. Siz ise bu görevde devam etmeye niyetlisiniz. Rakibinizi (veya rakibenizi) engellemek ve oy almasına mani olmak için neler yapabilirsiniz? Milliyet'te Aydın Hasan'ın bir adliye haberi yayınlandı önceki gün. İddiaya göre bir üniversitenin rektör seçimi yaklaşırken, bir kadın öğretim üyesi adaylığını koymuş. Mevcut rektör de buna sinirlenip, rektör seçiminde oy verecek diğer öğretim üyelerine, rakibini aşağılayan ve karalayan iddialarla dolu imzasız mektuplar göndermiş. Adaylığını koyan kadın öğretim üyesinin eline bu mektuplardan biri geçince, mevcut rektör hakkında dava açmış. Yerel mahkeme "Mektupları yazanın kimliği belli değil" gerekçesi ile davacının tazminat talebini reddetmiş. Ancak Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını, "Tanıkların beyanları ve mektubun, davacının davalıya karşı rektörlüğe aday olmasından sonra gündeme gelmesi dikkate alındığında, bu mektubun davalı tarafından verildiği anlaşılmaktadır" diyerek bozmuş.. Demek yerel mahkeme bu davayı yeniden ele alacak. Yani kesin kararın belirlenmesine daha zaman var. O yeni karar için de kanun yolları açık olacağına göre iş uzayabilir. Ortada kesinleşmiş yargı kararı olmadığı için, isimleri vermekten kaçınıyorum. Ama mevcut rektörün rakibesi hakkında yazdığı iddia edilen imzasız mektupta kullanılan cümleler, dava dosyasında var. Bunlardan bazılarını, Aydın Hasan haberine koymuş. Mektubun başlığı, "Deli ...'nin Kırıkkale maceraları" şeklindeymiş. Mektupta şöyle satırbaşları varmış: -Misafirhanede yattığı gecenin sabahında yatağı neden kan gölüne döndü? -Makam odasında hangi şeriatçı profesörle uygunsuz vaziyette basıldı? -Otomobiline aldığı otostopçu gence hangi çirkin teklifte bulundu? -Genç, 'hayır' deyince onu yola nasıl attı? Bu kadın öğretim üyesi hakkındaki imzasız mektubu, onun rekabetinden rahatsız olan mevcut rektör mü, yoksa başka bir meslektaşı mı yazdı, bilmiyoruz. Ama kim yazdı ise, bence üniversiteyi bırakıp televizyon dizilerinde senaryo çalışmalarına katılmayı düşünmelidir. Çünkü üniversite düzeyindeki bilim ve düşünce dünyasının mensupları, böyle konulara takılmazlar. Rektör olmaya aday o kadın öğretim üyesi için "Başı örtülü öğrencilere yakınlık gösteriyor. Ailesinde de hacılar var" denilseydi, bu daha etkili olurdu rektörlük yarışında ona çelme takmaya.. Veya, "Yunanistan'a savaş ilan edilmesi ve gerekirse 100 bin şehit verilmesi konusundaki görüşü sorulduğunda, buna (Deli Zırvası) diye cevap verdiği biliniyor", denilebilirdi imzasız mektupta. Otomobile aldığı gence AK Parti'ye oy vermesi için baskı yaptığı ve genç "Hayır" deyince onu yola attığı da yazılabilirdi. Bunlar yazılsaydı imzasız mektupta, rektör seçilse bile Cumhurbaşkanı onu atamazdı. Bence yataktaki kan, rektör olmaya engel teşkil etmeyebilir.
|