  |
|
Şiddetin dayanılmaz ağırlığı!
Birileri yükses sesle haykırmalı artık... Kesinlikle, Avrupa Birliği'nden , döviz kurlarından, "ilerleme Raporu"ndan, enflasyondan ve daha pek çok sorundan daha elzem ele alınmalı, bir şeyler yapılmalı bence.. Çünkü felaket bir durum var ortada... Çözümü ya da formülü mümkün görünmüyor(!) belki ama "teşhis" konmalı, dikkat çekilmeli en azından.. Şu, son bir iki ay içindeki "şiddet dozu yüksek" olaylardan, keyif bozucu haberlerden sözediyorum! Elbette, dönem dönem "ölüm tarlası"na da dönen bu ülkede, ölüm ya da cinayetler yeni de- ğil ama "hiç uğruna" katliam ve akılları altüst eden ahlaksızlıklar, şimdiye dek böylesine "arş ala"ya yükselmemiş, böylesine "vaka-i adiye" haline gelmemişti... Bir başka ülkede kalabalıkların meydanları doldurmasına yol açacak olaylar, bizde ne yazık ki sıradanlaştırılıyor, belki de görmezden geliniyor, alışkanlık haline geliyor... Baksanıza yahu.. Daha dün, Haydarpaşa- Gebze hattında üç otuz paralık cep telefonu için kapkaççıların, tekme-tokat, kesici aletlerle saldırıp vagondan atttığı üniversiteli Ahmet olayı... Yine, bir iki hafta önce Çorum'da yaşanan ve "utanç davası" diye kayıtlara geçen çocuk yaştaki kıza onlarca kişinin tecavüz etmesi olayı.. Düşünün ki, avukatlar, siyasetçiler, doktorlar da sıraya ve beklemeye durmuş! Güneydoğu ilçelerinden birinde 11 yaşndaki bir kız çocuğuna yönelik, devlet görevlilerin, kasaba esnafının karıştığı bir başka "ırza tecavüz" davası daha... Bizzat annesi tarafından aylar boyu pazarlanan Ankaralı kız çocuğu... Kendi aralarında futbol maçı yaparken topu saha dışına kaçıran arkadaşnı bıçakla delik deşik ederek öldüren kendisi de "yaşarken ölen" 15 yaşndaki S.K olayı... Kendisine yükses sesle bağırması üzerine (!) üvey annesini 15 yerinden bıçaklayan 18 yaşndaki Sercan Yılmaz! İçlerinde, yine devlet görevlileri, öğretmenler, polisler, esnaflar, ordu mensuplarının da olduğu ileri sürülen 25 kişinin, dokuz yaşndaki bir erkek çocuğuna tecavüz etmesi dehşeti! Sokak ortasında, onlarca kişinin gözü önünde eski eş tarafından paramparça edilen genç kadın ve duruma "sadece seyirci"(!) kalabalık! Ve daha bilinmeyen, kayda düşmeyen olaylar, alçaklıklar, cinayetler...
*** Çocuk yaşlar, çocuk ölümler, çocuk katiller! Vahim olan da bu zaten! Bu kadar rahat nasıl katil olunuyor, nasıl adileşiliyor, ölüm, bu denli nasıl ucuzluyor!... Bu denli çirkefliğin, böylesi "cinnet "in analizi, pek çok meseleden daha önemli değil mi sizce? "Türban örtüleri ya da kurban derileri politikası" mı acil, "cinneti durdurma projesi" mi acaba? Gazeteler, haber bültenleri, manşetlerinde, ilk haberlerinde "acil önlem çağrısı" yapmalı, durumu, bir haber mantığından çok "yurtaşlık bilinci"yle" çözüm ortağı duygusuyla ele almalı artık. Garip gelebilir belki ama "Bakanlar Kurulu gündemine, olmadı MGK, toplantılarına dahi alınmalı bu felaketin acı tablosu.. Çünkü, mesele güvenlik meselesi biraz da, bir ya da çok "bakan"ın da işi! Ve bu "seferberlik rüzgarı"yla en azından "suçlu" işaret edilmeli; Eğitim sistemi, gelir adaletsizliği, gelecek kaygısı ya da şiddeti şirin gösteren dizi ya da filmler, neyse ne... Ve böylece teşhis, uzmanlar kurulunca konduğu takdirde, tedaviye de belki(!) başlanabilir.. Aksi, yanardağ ya da volkan olur! Halimiz de nice olur! Korkarım!
|