 |  |
Üzgünüz Leyla
Kurye avukatlar hava koşullarından kaynaklanan iki haftalık aradan sonra geçen çarşamba İmralı'ya gittiler ve Apo'ya müjdeyi verdiler: "Yeni oluşuma ilişkin çalışmalar sonuca doğru gidiyor. Cezaevinden son çıkanların (Leyla Zana ve arkadaşlarını kastediyorlar) durumu nedeniyle bir bekleme durumu vardı, Avrupa'ya gitme durumu vardı. Gidip geldiler. Cuma günü bir açıklama yapacaklar, çalışma başlayacak..." Yüzüne geniş bir gülümseme yayılan Apo, "Gayet tabii, 5 yıldır bunun üzerinde çalışıyorum" dedi, sonra talimatlarını sıraladı: "Partinin programında savunmamı esas alsınlar. Tüzük için Kongra-Gel'e önerdiğim formülü uygulasınlar. Programın amaç bölümü için 5 şk öneriyorum: 1- Kültürel varlıkların tanınması, korunması ve ifade özgürlüğü. 2- Demokratikleşme önünde engel olunmaması, engellerin kaldırılması. 3- Toplumsal cinsiyet baskılarına çok yönlü karş durulması, aşlması. 4- Ekolojik toplum modelinin benimsenmesi. 5- Toplumsal sorunların zora ve şiddete başvurmadan çözümlenmesi..."
Virgülüne dokunamadı Gerçekten de, kurye avukatların dedikleri gibi, "Leylagiller" cuma günü adını bile Apo'nun koyduğu "Demokratik Toplum Hareketi"ni başlattıklarını duyurdular. Zana hareketin temel ilkelerini açıklarken Apo'nun saydığı 5 maddeyi bırakın sözcükleri, virgülünü bile değiştirmeden okudu. Sonra da ekledi: "Önümüzde iki yol olmasına rağmen, tek seçeneğimiz var: Aydınlığa açılan yolda korkmadan, cesaret ve kararlılıkla yürümek. Çünkü eskide ısrar etmekle, ülkemiz pek çok insan, pek çok zaman ve pek çok enerji kaybetti." Demek istedi ki Zana, "Silahlı mücadeleyle çözüm arayışları çok pahalıya mal oldu. Bundan böyle sadece diyalogla çözüm arayacağız." Nasıl inanalım? Buyurun yine avukatların son görüşme tutanağından bir bölüm: Avukatlar: HPG (PKK/Kongra-Gel'in silahlı birimleri) 1 Haziran ile 28 Eylül tarihleri arasındaki savaş bilançosunu açıkladı. Bu tarihler arasında 119 operasyon gerçekleştiğini, 78 misilleme eylemi yapıldığını, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kaybının ... (bir rakam veriyorlar), gerillanın kaybının 49 olduğunu duyurdu. Apo: 119 operasyon çok fazla şiddetli oldu- ğunu gösteriyor. Bizim kaybımız 49 mu? Sonra da tehditlerini savurdu: "Kendimizi savunmayı biliriz. 'Sizi tanımıyoruz' derlerse, gerilla çığ gibi büyük." Yani İmralı'daki hücresinden bir yandan dağdaki teröristleri yönlendiriyor Apo, bir yandan da Leyla Zana ve arkadaşlarını.
Öcalan ve Öcalan İmralı'dan mesajı alan teröristler Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde 2 askeri şehit ediyor. Gabar Dağı'nda pusu kuruyor, Bingöl'ün Genç ilçesinde yola mayın döşüyor. Cudi Dağı, Silopi, Mardin ve Erzurum kırsalı, Tendürek Dağı, Amanos Dağı, Gercüş, Yüksekova, Gürpınar'da saldırıya kalkıyor.... Zana da "Katılım, tartışma, demokratik uzlaş ve diyalog kültürünün egemen olmasını istiyoruz. Savaş ve şiddet dilini istemiyoruz" diyor. Ama terör eylemlerini açıkça kınamaya asla ve asla yanaşmıyor. Silahlarını attıklarını, şiddeti kesinlikle reddettiklerini söyleyen, 15 yıllık geçmişini "terörist" diye tanımlayıp açıkça pişmanlık duyan Osman Öcalan ve grubu, Leylagiller'den daha dürüst. Üzgünüz Leyla. Size bağlanan umutları boşa çıkardınız. Sorunun çözümünde bir muhatap adayı olabileceğiniz beklentileri vardı. Ama siz Türk siyasal hayatına dış dinamiklerin desteğiyle Apo'yu dayatmaya kalktınız. Kıbleniz İmralı'ya çevrili olduğu sürece ne ciddiye alınırsınız, ne inandırıcı olabilirsiniz...
|