 |  |
Pazar ola
SABAH tüketici köşesini yazan arkadaşımız Esen Evran, SSK'nın, çift maaş alan dul kadınların maaşlarından birini kesmeye hazırlandığını haber yaptı. Biz de bu habere destek verdik. Bazı uyarılarda bulunduk. SSK yönetimi toplandı. Bu girişimden şimdilik vazgeçilmesine karar verdi. Meselenin hassas olduğunu kabul etti. Konu, daha esnek yaklaşılması önerisi ile son karar hükümete bırakıldı. Uyarılarımıza kulak verdikleri için yetkililere teşekkür ederiz. Özgürlüğe sünnet Dün 11 Eylül'dü. Bugün ise 12 Eylül. 11 Eylül, İkiz Kulelere saldırının üçünçü yıldönümü. 12 Eylül ise, Türkiye'deki siyasal demokratik düzene el koymanın bilmem kaçıncı yıldönümü... O kadar zaman geçti ki, saymayı unuttuk. Gençlik yığınları, 12 Eylül diye bir şeyi yaşamadılar, bilmiyorlar. Doğrusunu isterseniz bizim gibi yaşayanlar da hatırlamak istemez. Kenan Paşa bile unutmuştur, kendini sanata verdi, karşısına geçip sorsanız, anarşi diye bir şey vardı, kestik attık işte fena mı yaptık, diyecektir. Böyle sünnetçilik mi olur, kesip atalım derken, düşünce özgürlüğününü köküne kibrit suyu etkiniz desen ne olur, demesen ne olur? Hem şu günlerin, zina veya taciz gibi can alıcı konuları arasında kalkıp 12 Eylül'ü irdelemesi için insanın kaçık olması gerek... Kafayı üşüttüler 11 Eylül daha güncel, etkileri devam ediyor. Bush yönetimi El Kaide'yi bahane edip, Afganistan'dan sonra Irak'a da saldırıp çarşafa dolandı. Bush sonunda, Irak'ta hesap hatası yaptık, demek zorunda kaldı. Eh, başında Bush gibiler bile olmuş olsa, nihayet koca bir ülke yönetiminin kısmen özeleştiri yapması olumlu sayılır. Fakat El Kaide'den ne özeleştiri geliyor, ne de itiraf! En son Cakarta'da Avusturya büyükelçiliğine saldırı düzenlendi. Bombalı saldırıda, büyükelçilik binası büyük hasar gördü ama elçilikten kimsenin burnu bile kanamadı. Hepsi yoldan geçmekte olan siviller olmak üzere 13 kişi hayatını kaybetti 160 kişi yaralandı. Eylemi, El Kaide bağlantılı İslami Cemaat diye bir örgüt üstlendi. Yahu ne oluyor, yoldan geçenleri öldürmek, ne vakitten beri eylem oldu, bunlar kafayı mı üşüttüler diye El Kaide'nin bir iç sorgulamaya gitmemesi tuhaf hatta korkunç değil mi. Kimisi Endonezya'da yoldan geçenleri öldürüyor, kimisi Irak'ta kamyon şoförlerinin gırtlağını kesiyor. Bu tam bir şizofreni değil mi İki arada kaldık Dünya o kadar manyaklaştı ki, bizim gibi gazete yazarları da, işi gücü bıraktı, terör örgütlerine mantık ve izah dersi vermeye zorlanıyor. Osetya baskınından sonra olduğu gibi Çocuklar katledildi diye, mecburen, çocuklar öldürülür mü, diye soruyoruz. Hani, çocuklara kıymayın ama büyükleri temizleyebilirsiniz, gibi bir şey... Biz de sapıttık velhasıl kelam! Okuduğunu anlamakta zorlanan okuyuculardan yediğimiz fırça da cabası. Geçen gün, bir yandan siyasi iktidarların bir yandan terör odaklarının dünyayı yaşanmaz hale soktuğunu, geniş halk yığınlarına dua etmekten başka çare bırakılmadığını yazacak oldum. Bir okuyucumuz hemen cevabı yapıştırmış. Bence dua etmekten başka çareler vardır! Güzel de, çareleri yazmamış... Ben bu yüzden dua etmeye devam ediyorum. Siz de edin...
|