  |
|
Büyük insan!
Çöpü az ötedeki kutuya atmaz, kaldırımın dibine bırakır. Kül tablasını kokuyor diye çöpe atmaz, dükkanın önüne döker. Dükkanın önüne araba park etmesin diye sandalye koyar, çünkü yolu da dükkan açarken üstüne tapu eder. Yüz metre ötedeki park yerine gitmeye erinir, arabasını dükkanın önüne ya da yolun ortasına park eder. Yere tükürmekten zevk alır. Çalıştığı yerin resmi arabasını özel işleri için kullanmaktan çekinmez. İşyerinde hep hatırlı konukları olur, vatandaş sırada bekler. Kendine verilen yetkiler, "vur" diyorsa, o vurmaz, "öldürür". Hiç kuyruğa girmez, işinin olduğu yerdeki tanıdıkları ziyaret eder. Müşteri velinimetidir, onun için 50'ye aldığını 250'ye satar. Poşetin altına çürükleri koyar ve rahat eder. Durakta değil, hep 'uygun bir yerde' iner. Teşekkürü, özürü bilmez. Tuvaleti umduğu gibi değil, hep bıraktığı gibi bulur. Domates alırken hepsini mıncıklamadan almaz. Burnuyla oynamayı çok sever. Kırmızı ışıkta durmak, karizmasını çizer. Kurallar "büyük insan" için geçerli değildir. Şahin DALGIÇ (Amasya Lisesi Almanca ve İngilizce Öğretmeni)
|