|
 |
|
 |
  |
|
'Arka bahçe' kavgası yeniden gündemde
İmam hatip mezunları İlahiyat Fakültesi'ne mi girmeli yoksa her üniversitede okuyabilmeli mi? AKP ile YÖK'ü karşı karşıya getiren bu soruya her kesimden farklı yanıt geliyor.
YENİ ŞAFAK YAZARI TAŞGETİREN: Devlet kendi çocuğuna ayrımcı BU okullar toplumsal ihtiyaç sonucunda kurulmuştur. Eğer bu ihtiyaç olmasa bu okulların kurulması mümkün olmazdı. Toplum binalarını yapmış ya da bağışlamıştır. Bu kadar toplum desteği olmasa iktidarlar çok kolay kapatırdı bu okulları. O yüzden hiçbir iktidar toplum desteğini göz ardı edip kapatamaz. Türkiye'nin din adamı ihtiyacı belirlensin deniliyor. Üç beş bürokratla bunu belirlemek mümkün değil. Veliler bu okullara dini bilgi yanında her alanda eğitim görsünler diye yolluyor çocuklarını. 28 Şubat'tan sonra bu öğrencilerin önünü kesmek için özellikle katsayı uygulaması çıkarıldı, bir tek imam hatipler olmasın diye diğer meslek okulları da uygulamaya dahil edildi. Yani kurban edildiler. Devlet kendi çocuğuna ayırımcı bir tavır koyamaz. Bu doğru değil.
ÇYDD BAŞKANI TÜRKAN SAYLAN: İHL'ler siyasi amaçlı kuruldu ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan katsayı ile ilgili yeni bir düzenlemenin toplumda tartışma yaratacağını belirterek, şöyle diyor: "Böyle bir değişiklik hükümetin fanatik tabanına bir selam sayılacak. Eğitimcilerin değil, politikacıların güç gösterisi olacak. Eksi puan getirecek bir polemiğin yaratılmamasını dilerim. İHL'ler siyasal amaçla, 'arka bahçe' oluşturmak için kurulmuştur. Bugün AB'ye uyum sürecinde yarattığı sorunlarla çocuklarımızın siyasete alet edilmesi sürdürmemeli. Çocuklarımızı çağdaş dünyaya belli zihniyet ve amaçla kurulmuş okullarla hazırlayamayız. Siyasal çekişmelere girmeden bu konuyu değerlendirmeli, dinsel fanatizmle bir yere varılamayacağı anlaşılmalı. Bu okullar gereken kadar din görevlisi yetiştirmek üzere sınırlandırılmalı."
ZAMAN YAZARI ALİ BULAÇ: Devlet eğitimden elini çeksin KATSAYI uygulamasına son verilmeli bu bir haksızlık ve bu haksızlık ancak kaldırıldığı zaman sona erer. İmam hatip liselerinde okuyan çocuklar düz liselerdeki müfredatı takip ediyor, buna ilave olarak da din derslerini alıyorlar. Fakat bu okullara aileler çocuklarını vaiz ya da imam olsunlar diye göndermiyorlar. Din eğitimi almaları, dinlerini öğrenmeleri için gönderiliyorlar. Hem çocukları din eğitimini alsın hem de üniversiteye giderek yüksek öğrenim yapsınlar istiyorlar. Zaten devletin kontrolünde de doğru düzgün din bir eğitimi verilemiyor. Din alanındaki eğitimin tamamen sivilleştirilmesi gerekiyor. Devletin bu alandan tamamen çekilmesi eğitimi sivillere bırakması gerekiyor. Devlet sadece denetleyici ve gözetleyici olmalı, eğitim vermemeli. İsteyen herkesin din eğitiminin verildiği okulları açabilmesinin sağlanması gerekiyor.
MAZLUM- DER BAŞKANI ENSAROĞLU: Siyasi damgası vurmamak gerek İNSAN Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Genel Başkanı Yılmaz Ensaroğlu 8 yıllık kesintisiz öğretime geçilmesi ile birlikte İmam Hatip Liseleri'nin orta bölümlerinin kapatıldığını belirterek, "Katsayı uygulaması ile de lise bölümlerini kapatmak istediler" diyor. Bu okullara çocuklarını yollayan ailelerin ise 'imam' olsunlar diye göndermediklerini belirten Ensaroğlu, şöyle konuşuyor: "Aileler dinlerini öğrensin diye çocuklarını buraya yolluyor. Bu çocuklar üniversitenin istedikleri bölümlerine gidebilmeli. Katsayı haksızlıktır ve kaldırılmalıdır. Bu okullara çocuk yollayan aileleri ve bu okullarda okuyan çocukları belli bir siyasi düşüncenin ürünü olarak görmek büyük hata. Hepsine bir parti damgası vuramazsınız. Bir siyasi düşünceyi taşıyanlar bu okullarda okuyor genellemesi büyük hatadır."
Yıllara göre öğrenci sayısı
1995-1996 - 185.566
1996-1997 - 187.803
1997-1998 - 178.046
1998-1999 - 185.966
2001-2002 - 71.583
2001-2003 - 64.034
2003-2004 - 97.489
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|