|
 |
|
 |
  |
|
Kim Ne Diyor?
BİRAHANECILER Kadın çalıştırmadıkları zaman müşteri gelmemesinden yakınan birahane sahipleri kendilerini şu şekilde savundu: "İş yerimizde bayan çalışmayınca Allah'ın bir kulu bile uğramıyor. Bir yaşlı bayan bile müşteri çekmeye yetiyor. Çok denedik, müşteri gelirse bayan garsona ihtiyaç kalmaz diye. Ama olmadı. Mecburen çalıştırıyoruz. Ama bu kadınlar iddia edildiği gibi cinsel sömürü aracı olarak kullanılmıyor."
ŞEHİR HALKI Tuncelili erkekler ile bazı bayanlar, birahanelerde kadınların çalışmasına sıcak bakıyor. Hasan Turan isimli 31 yaşındaki esnaf, "Hayatın her alanında kadınlar çalışıyor, orada neden çalışmasın? İnsanların birahanelere yoğun ilgi göstermesinin asıl nedenleri yıllardır OHAL baskısı altında girdikler bunalım. Birahanedeki bayanlar benim ahlakımı bozamaz. Sorun biz erkeklerde" diye konuştu. Emekli öğretmen Nurettin Çölçayır ise şunları söyledi: "Kadınların çalışmalarına karşı değilim. Emeklerinin karşılığında, kendilerini cinsel meta olarak görmeden çalışmalarını isterim. Bayan garsonların ahlaki çöküntüye neden olduklarına inanmıyorum." Dilber Erdoğan isimli bayan memur ise kadınların her türlü işyerinde çalışabileceklerin ifade etti. Bununla birlikte cinsel sömürü olmamalıdır diyen Erdoğan şöyle konuştu: "Yaptıkları işte ürettikleri şeyler ön plana çıkmalıdır. Bu tür yerlere giden erkekler, gelirlerinin büyük bölümünü harcadığı için eve ekmek götüremiyor. Aç kalan yine kadın ve çocuklar oluyor. Birahanede çalışan bayan garson meta olarak kullanıldığı için mağdur, öbür yanda çocuklarıyla birlikte evde aç kalan kadın da mağdur. Toplumun kutsal saydığı değerleri hiçe sayan bu uygulamalar, kültürümüzün yozlaşmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle, buradaki bayanların kadın onurlarına sahip çıkarak çalışmamalarını öneriyorum."
GARSON KADINLAR Birahanelerde garson olarak çalışan kadınların neredeyse tümü; buraya fuhuş için değil, çalışıp ailelerini geçindirebilmek için geldiklerini söylüyor. Garson kadınlar, "Her birimizin ayrı bir hikayesi ve bakmakla yükümlü olduğu insanlar var. Biz işimizi yapıyoruz" diye konuşuyor.
Mersinli Ece Tan: " 1984 doğumluyum. Liseyi ikinci sınıftan terkim. Bir arkadaşın yardımıyla bu işe başladım. Bir çocuğum var. Eşim yatalak. Ben sadece garsonluk yapıyorum" diye konuştu. İşte diğer garsonların sözleri:
İzmirli Pınar Çağala: "1973'lüyüm. 11 yıl önce görücü usulüyle evlendim. Biri 10 diğeri 6 yaşında iki çocuğum var. Eşimi 2 yıl önce bir tren kazasında yitirdim. Çocuklarıma bakmak zorundaydım. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle bu işe girdim. Önce İzmir, sonra Elazığ, en son da Tunceli... 6 aydır buradayım. Kazandığım parayı çocuklara gönderiyorum; onlar okuyup meslek sahibi olsunlar diye. Müşterilerin yanlarına kesinlikle oturmuyorum. Çünkü bu yasak. Tunceli kadınların eylemini haklı buluyorum ama koca bir şehrin ahlakını 10 bayan garson mu bozarmış?"
Gürcü garson Misya: "Sınıf öğretmenliği yapıyordum, 22 dolar kazanıyordum. Geçim sıkıntısı nedeniyle 1992'de Rize'ye geldim. Burada biriyle evlenip Müslüman oldum. Bir çocuğum var. 2 yıl önce eşimden ayrıldım ve bu işi buldum. Sadece işimizi yapıyoruz. Bırakın fuhuşu müşteriyle oturmamız bile yasak."
Adanalı Sevgi Yiğit: "Üniversitede okurken evlendim. Kocam akciğer kanserinden ölünce çocuğum ile yapayalnız kaldım. Ona nasıl bakacaktım? Ne yer, ne içerdik? Bu işi buldum, çalışmaya başladım. Tuncelili bayanlar, erkeklerini eve bağlamayı öğrensinler. O zaman erkekler hiçbir yere gitmez, evlerinde otururlar. "
Antalyalı Hülya Çiçek: "Tuncelili bayanların kaygılarını anlıyorum ama daha farklı biçimlerde mücadele etmeleri lazım. Bu olay bir kültür meselesidir."
İstanbullu Ayşegül Özlem: "Fatih'te doğdum. Garsonluk yapmak bir kamu kuruluşunda çalışmaktan daha zor. Bunu kimse bilmiyor."
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|