Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Özür dileyin Sayın Hüsamettin Cindoruk!

Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, yok olmaya yüz tutmuş partisinin Çankaya kongresinde, geçtiğimiz günlerde beraberindeki heyetle Brüksel'de temaslarda bulunan Emine Erdoğan için, "Türk Kadınını temsil edecek bir tarafı mı var ? Ne o yoksa başmüzakereci mi oldu? Ama kabahat onda değil, onun peşine takılanlard" minvalinde bir açıklama yapmış... Ne yalan söyleyeyim, ben üzerinde durmadım bu açıklamanın. Daha doğrusu miadını tamamlamış, İngilizlerin deyimiyle looser olan bir siyasinin bu açıklamayı salt gündeme gelmek için yaptığını düşünüp ciddiye dahi almadım...
Eminim ki Emine Erdoğan da almamıştır...
Ancak bizim kızlar yani Brüksel seyahatine katılan kızlar pek bir içerlemişler Cindoruk'un bu münasebetsiz açıklamasına...
Öyle olduğunu da aynı zamanda hemşehrim, yani Malatyalı olan başarılı iş kadını ve yakın dostum TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut arayınca öğrendim. Burnundan soluyordu adeta...
Hararetli bir şekilde Cindoruk'un Emine Erdoğan'a ve kendilerine dair ettiği hakarete dernek olarak bir cevap vermek niyetinde olduklarını söyleyince; "Değer mi arkadaşım?" dedim...
"Belli başlı gazeteler bile Cindoruk'un bu açıklamasını ciddiye almayıp, görmezden gelmişken, değer mi bir cevap vermek?"
"Değmez ama birilerinin bu kadın düşmanı Cindoruk'a da haddini bildirmesi lazım!" dedi...
Orada kaldım işte...
"Kadın düşmanı Cindoruk!" "Nerden çıkardın şimdi bu kadın düşmanlığını Başkan?" diye deşmeye başlayınca Nilüfer Bulut freni patlamış kamyon gibi saydırmaya başladı öfke dolu bir üslupla...
"Düşman bacım düşman! Hatırlamıyor musun bu adamın Tansu Çiller'e de neler yaptığını? Kadının başbakanlığı döneminde en hizipçi tavırları alan, Tansu Hanım'ın en ufacık başarısızlığında onun cinsiyetine vurgu yapan Cindoruk'un kendisi değil miydi? Söyle bana Allah'ını seversen...50 küsür senedir siyaset sahnesinde kilit noktalarda olan, son derece önemli bir dönemde Meclis başkanlığı yapmış Cindoruk'un eşini hiç gördün mü siyaset arenasında? Adını bilir misin bu kadıncağızın?"
Cevap veremedim...
Çünkü hakikaten bilmiyordum...
Hani, Özal dese, "Semra Hanım", Demirel dese, "Nazmiye Hanım", Ecevit dese, "Rahşan Hanım", Baykal dese-ki çok ortalarda görünmemesine rağmen- "Olcay Hanım", Mesut Yılmaz dese, "Berna Hanım" derim ama...
Cindoruk deyince kalakaldım...
Sardı bir merak beni tabii...
Kimdir acaba Hüsamettin Bey'in eşi?" deyip, hemen daldım google'a...
Epeyce bakındıktan sonra nihayet buldum Bayan Cindoruk'un ön adını... Bir de resmini...
Geri aradım Nilüfer Bulut'u...
"Not et!" dedim... "Dilekmiş... Dilek Cindoruk! Sarışın, uzun saçlı ve hoş görünümlü bir kadın..."
Bir süre daha laf çevirdik aramızda... "Cindoruk'un lafları kale alınmamalı" dememe rağmen, Nilüfer Bulut ısrar etti; "Çok onurumuza dokundu. Bizim seninki gibi bir köşemiz yok! Olsa senden böyle bir ricada bulunmazdık. Yol arkadaşlığı yaptık. Sende hakkımız var. Brüksel gezisine katılan tüm kadınlar adına senden bir cevap vermeni bekliyoruz"
"Peki" dedim... Ve sarıldım kalemime bütün kızlar adına...
"Sayın Cindoruk...Hüsamettin Bey... Bilirsiniz ki siyasi jargona göre eşler üzerinden muhalefet yapmak hiç etik olmadığı gibi aynı zamanda büyük ahlaksızlıktır! Bu bir yana, eğer bu ülkede siyasette gerçekten varlık göstermeye kararlı iseniz lütfen daha temkinli konuşun... İktidara gelmek ya da TBMM'de bir koltuk kapabilmek için çalacağınız kapının çoğunluğunun kadınların kapısı olduğu gerçeğini sanırım hatırlatmama gerek yok! Dünya şekil üzerinden siyaset yapmayı bırakalı çok olmuş Sayın Cindoruk. Bunu yurtdışına gidince daha iyi kavrıyorsunuz. Tavsiyem siz de ara sıra dışarılara çıkın ve oralarda yükselen değerlerin ne olduğuna lütfen bir göz atın. Bir de önemle belirtmeliyim ki, "Türk kadınını temsil etmiyor" diyerek hakaret ettiğiniz. Emine Erdoğan, aksine Brüksel temasları boyunca olağanüstü bir temsil yeteneği ortaya koymuş, hanımefendiliği, alçakgönüllülüğü, zarafeti ve bilgisi ile onunla birlikte hareket eden 200 kadının gönlünü de fethetmiştir.
İşte onlardan bazıları... Çiğdem Simavi, Caroline Koç, Demet Sabancı Çetindoğan, Emine Sabancı Kamışlı, Ajda Pekkan, Nazan Ölçer, Gülşah Alkoçlar, Yazar İclal Aydın, Ruken Mızraklı, Avukat Altın Mimir, Şair Bejan Matur, Heves Ekinci, Sema Güral Sürmeli, Marta Kalyoncu, İnci Aksoy, Gazeteci Cansu Çamlıbel, Gazeteci Leyla İpekçi, Çiğdem Hitay, Demet Kutluay, Ayten Danışman, Berrak Barut, Zeynep Fadıllıoğlu, Ayşe Ege, Begüm Şen ve daha onlarcası...
Ayrıca bırakınız da Türk kadınını kimin temsil edip etmeyeceğine, artık siz erkekler değil, biz kadınlar karar verelim!
Şimdi... Sizden beklentimiz şudur Sayın Cindoruk; Ettiğiniz o çirkin ve yakışıksız sözler için hem Emine Erdoğan'dan, hem ona eşlik eden kadınlardan, hem de o geziye katılmasalar bile yürekleri orada olan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti kadınından derhal özür dilemenizdir!
Unutmayınız ki, eşiniz saygıdeğer hanımefendi Dilek Cindoruk da bu milyonlarca Türk kadınının içindedir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA