Bugün, İstanbul trafiğinin son belası motosiklet rezilliğini, yarattıkları yeni Trafik Terörünü yazacaktım, geçen hafta söz verdiğim gibi..
Hele pazartesi gecesi haberlerde izlediğim görüntülerden sonra..
İki motosiklet yarışıyordu pervasız..
Durmadan şerit değiştirerek..
Sonra birbirlerine girdiler.
Zincirleme kaza.. Ölüler, yaralılar!.
Adrenalin uğruna yarışanlar belalarını buldular, peki o saatte onların olduğu yolda gitmek dışında suçu olmayanlar!.
Siz, ya da ben olabilirdik bu sabah morgda, sırf o dakikada o yoldayız diye.. Arabamızı tüm kurallara uygun kullandığımız halde..
Sırf, İstanbul'da, Valisi, Emniyet Müdürü, Trafik Müdürü ile her türlü rezilliğe göz yumduklarını senelerdir ilan eden yöneticilerin bu azgınlara meydanı boş bıraktıkları kentte yaşadığımız için ölebilirdik. Her an da ölebiliriz.
Bunları anlatacak ve laf anlamaz, laf dinlemez sözüm ona İstanbul sahip ve sorumlularına, bu işle nasıl baş ederler, onu bir kez daha anlatmayı deneyecektim..
Başbakana açık mektup yazıp, İstanbul halkının yaşam hakkı için "Kanun Hükmünde Kararname" istemeden önce..
Gazetenin önünde indim.
İçeri girdim. Asansör bekledim.
Geldi.. Bindik.. Çıkıyoruz.
Durdu asansör.. O katta inmek isteyen yok. Işık da yanmıyor.
Biri binecek..
Ama kapının önünde de kimse yok. Bunun sebebi belli artık. Bu gazetede insan ve gazeteci kılıklı birtakım yaratıklar da çalışıyor.
Hiçbir kural tanımayan yaratıklar..
Tüm uyarılara rağmen yaka kartı takmazlar, mesela..
Kiminle asansördesiniz bilemezsiniz. Bizden biri mi, ziyaretçi mi ya da terörist, tetikçi mi?.
Gülmeyin.. Sabancı Cinayeti nasıl işlendi bu ülkede.. Hele şimdi terör, bomba, suikast almış yürümüş. Yaka kartı bir derece önlem..
Bir de birbirimizi tanımaya yarar.. Ama "Damgalı eşeğe dönüyormuş", hanımlar beyler..
Takmazlarmış.. Ellerinde de telefon olunca, taşıyacak yer yok. Arka ceplerine koyup, kapıyı açan kart okuma makinesine kıçlarını dayayıp iğrenç manzara yaratmayı tercih ediyorlar.. O zaman eşek olmuyorlar ha!.
Niye boşa durduk?.
O katta aşağı inecek biri, her zaman olduğu gibi çıkış düğmesine de basmış.. Daha önce inen asansör gelince ona binip defolmuş.
Biz boşa duruyoruz..
Ben onuncu kattayım. Artık bu rezilliğe alıştım. Her iniş çıkışta ortalama iki kez boşa dururuz.
Çünkü bu gazetenin insan kılıklı yaratıkları, her defasında hem iniş, hem çıkış düğmesine basarlar.. Altındaki "Gideceğiniz yöndeki düğmeye basın" uyarısına rağmen..
Çünkü o not uygar vatandaşlar içindir.
Kurallara uyanlar içindir.. Bunlarsa "Uyanık"tırlar..
Trafiği felç eden, trafik uyanıkları gibidirler aynen.. Kurala uymayı ahmaklık kabul eden, denetim ve ceza da olmayınca, kendilerini kral sanan yaratıklar..
Anarşist ve teröristler nerden çıkıyor sanıyorsunuz?.
Kökleri ayni..
Kural ve düzen tanımak, ahmaklar içindir. Uyanıklar bildiklerini yaparlar..
Kaç defa yazdım. Kaç defa, yönetim uyarı yayınladı. Ama uyan yok. Çünkü o uyarılar lafta kalacak biliyorlar.. Ceza alan var mı?. Uyarı.. Teşhir..
Para.. Devamında kovulma!.
Anladıkları tek dil odur çünkü..
Yedinci katta durduk..
İndiler. Ercan'la benden başka kimse kalmadı. Sekizde tekrar durdu asansör.. İki delikanlı girdi.. B2 katına bastılar. En alt kata..
"Bu asansör yukarı çıkıyor" dedim.. Bekledim ki, "Özür dileriz Hıncal Ağbi" falan gibisinden bir laf edecekler.. Sırıttılar, iyi mi?. Utanmadan sıkılmadan sırıttılar ve "Biliyoruz" dediler..
Bunlar gazeteci!. Bunlar Dördüncü Güç.. Ve bunlarla biz İstanbul'a çeki düzen vereceğiz öyle mi?.
Kapının önüne çıkın.. Leş..
Herkes orda sigara içiyor, izmariti de kendi yaşadığı binanın önüne atıyor.. Hem orda sigara içmek suç.. Hem de, yaya yoluna izmarit atmak.. Ama her öğlen, onlarca, yüzlerce izmarit arasından yürüyorum. Yürürken de kaldırıma park etmiş polis arabasının önünden geçiyorum..
Görevleri bizi korumakmış..
Bizi önce, bizden korusunlar..
Gözlerinin önünde suç işleyen gazetecilere hesap sorsunlar..
Terör ille de silahla yapılmaz..
Kural tanımazlığın her türlüsü terördür. Baş terörist de, görevi terörün her türlüsü ile savaş olan bizleriz.
Biz, gazeteci olduğunu sanan yaratıklar!.
Suç ortaklarımız da, suçu seyreden polisler..