Bu ülkede trafik kazalarında ölen ve yaralananların sayısı, dünya ülkelerine göre rekor.. Ama cumartesi ve pazar günleri Ankaraİstanbul yollarında gördüklerim ve yaşadıklarımdan sonra, verdiğimiz telefatın bu rakamlarda olması bile mucize.. Gerçekten Allahın sevgili kulları olmalıyız.. Bizi demek Allah koruyor.. Devlet değil!.
Cumartesi sabahı TEM otoyoluyla Ankara'ya gittik Ercan'la.. Pazar öğleden sonra da döndük.. Gidiş de geliş de çok rahat, çok keyifli, çok eğlenceli olabilirdi, o harika otoyol, yurdumun harika manzaraları sayesinde..
Ne var ki o otoyolu, hayvanlara da açmışlar. Ne kural tanıyorlar, ne başkalarının haklarına saygıları var, ne de insanlıktan nasipleri..
Bu yüzden "Hayvan" diyorum ya onlara..
Hani her yıl ekranlarda izlersiniz.. İspanya Pamplona'da, öfkeli boğaları sokaklara salarlar.. Onlar insanlarla birlikte koşarken, önlerine geleni boynuzlarlar..
TEM yolu işte aynen o.. Bir yığın boğa da değil, deli dana arasında araba sürüyorsunuz, yüzlerce kilometre..
İşin feci tarafı ne biliyor musunuz?.
Gidiş dönüş, Ankara içi dahil 1000 (Bin) kilometre yaptık.. Bir, tek bir trafik ekibi, trafik kontrolü görmedik.. Ne otoyolda, ne Ankara yollarında..
İşin acısı, ben şaştım ama, o deli danalar bu ülkede "Trafik Kontrolü" hele "Otoyol denetimi" diye bir şey olmadığını adları gibi biliyorlar ki, bu kadar pervasız, bu kadar korkusuz, bu kadar hayvan olabiliyorlar..
Allah korkuları yok tamam, ama "Yakalanma korkuları" da yok.. Çünkü onları yakalayacak bir Otoyol Trafik ya da Jandarma ekibinin görevli olmadığından eminler..
Bu kadar başı boş, bu kadar kontrolsüz, denetimsiz bırakılan yerde ne olur?.
Terör!..
Otoyollar terör alanı!.. Canını kurtaran gazi. Kurtaramayan niyazi!.
Böyle bir ayıp olabilir mi, Emniyet Genel Müdürü Kardeşim?. Siz ne iş yaparsınız?. Göreviniz ne?.
Hiç o TEM yolundan, eskortsuz, sirensiz, ışıklı çakarlarınız olmadan vatandaş gibi gittiniz mi?. Vatandaşın can pazarını yaşadınız mı?.
O canavarların, 160 kilometre hızla, nasıl slalom yaptıklarını gördünüz mü?. Onları kim canavar yaptı peki?.
Emniyet şeritlerinin yol akarken bile, biraz yavaşladı diye nasıl korkusuz kullanıldığını, kendi gözlerinizle gördünüz mü hiç?. O canavarlar nasıl biliyorlarsa denetlenmeyeceklerini, salla başını al maaşını çalışan sizin adamlarınız da, zatıâlinizin onları denetlemeyeceğinden eminler, çünkü.
Saatte 120, hatta daha fazla hızda beş, altı arabanın nasıl tampon tampona gittiğini..
O hızda, şerit değiştirirken sinyal verme zahmetine katlanılmadığını..
Daha ne sayayım?.
Otoyolda kaç kural varsa, hepsinin defalarca ihlal edildiğini ama bir tek arabanın bile durdurulmadan, uyarılmadan, bir tek ceza kesilmeden gidilip gelindiğini yaşadınız mı?.
Güya hem de Ankara- İstanbul gibi en işlek, en kalabalık otoyolda 48 saatte tek bir ekip olmadığını görüp "Nerdesiniz siz beyler?. Ne iş yaparsınız?. Bu vatandaşın vergileri ile bunca maaş alıp, onların canlarını korumazsınız" dediniz mi?.
Ben durmadan İstanbul Trafiğini yazıp, "Bu şehir sahipsiz" diyorum..
Meğer Türkiye'nin, tüm ülkemin sahibi yokmuş!.
Ah benim ahmak kafam!.