Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Konserlerini 20 yıl önce kuran ve bu yıla dek kesintisiz sürdüren Evin Hocam (İlyasoğlu), 2016-2017 sezonu ilk bahar konserlerine de çarşamba gecesi başladı..
20 yılda o salonda dünya çapında sanatçılar ağırlanmış, bugün dünya starı olan minikler, başta benim sevgili Berfin'im ilk defa sahneye çıkmışlar, klasik müzikle ilk defa bu salonda tanışan genç öğrenciler, elde ettikleri müzik zevkini kurdukları yaşamda da sürdürmeye başlamışlardı.
20 senedir, ben de ordayım.. Sevgili Evin'in birkaç sıra ile başladığı konserleri nasıl inançla sürdürdüğünü yakından izledim.. Şimdi artık boş koltuk nerdeyse yok..
Ama zorlaşan yaşam koşulları, ekonomik durumlar var. THY gibi, sadece birkaç koltuk verecek sponsorlar bile çekildiler. Sanata en büyük desteği veren koskoca bankalar kayboldular.. Televizyonların, sinemaların hepsi onların reklamlarıyla dolu. O reklam bütçesinin binde biri yeterdi Albert Long Hall'e.. Boğaziçi Üniversitesi'ne.. Geleceğin bu ülke yönetiminde yer alacakları yetiştiren tarihi ocağa.. Ama geleceği düşünen kim. Herkes kendi gününü düşünüyor.. Yarına yatırım, yarına sponsorluk bitiyor.
Evin Hocam, 2016- 17 sezonu Sonbahar Konserleri'ni "20. Yılı coşkuyla açamıyoruz. Çünkü bu son yılımız olabilir. Hatta İlk Bahar konserlerini bile yapamayabiliriz" diye hüzünle açmıştı. "Artık takatimiz kalmadı" dedi.
Çünkü yıllardır, dilenci gibi çalmadık kapı bırakmamıştı.. Aldığı cevap, hele THY'yi hiç affedemiyorum, "Allah versin" olmaya başlamıştı. Dünyalara sponsor olan THY, Boğaziçi Üniversitesi'ne senede 10-12 koltuğu çok görmüştü iyi mi?. Genel Müdürün tüm çabalarına rağmen, Yönetim Kurulu dosyayı uyutmuştu. İyi bilirim, o zamanlar çok yakın dostlarım vardı orda çünkü..
Evin Hocamı yıkan dilencilik değil, bu olmuştu işte..
Umutsuzluk!.
Buna rağmen gene bir mucize yarattı.. Çırpındı, didindi, ilkbaharın ilk üç konserini bağladı..
Ötesi karanlık, Sevgili Kültür Bakanım, dostum, Nabi Hocam.. Ötesi hâlâ karanlık..
2017 İlkbahar'ının yeniden doğuş, yeni bir coşku, yeni bir sevinç, yeni bir umut olması için, tüm Boğaziçi öğrencileri, o gençler, Evin Hocamın her konsere otobüs gönderip getirdiği ve ağırladığı Huzur Evi sakinleriyle, bekliyoruz..
Biri yaptı Evin Hocam.. İki de elde var..
Sonra..
Sonrası meçhul!.
O hüzünlü ilkbahar açılışında, bu konserlerin gerçekleşmesinde büyük katkısı olan bir komite var, Prof. Oya Hocam en etkinleri.. Çarşamba gecesi sanatçılardan önce o fırladı sahneye.. Eline bir mikrofon aldı. Oya Hocam o Müzik Komitesi'nden "Biz komitacılar" diye söz eder..
"Size bir Komitacı olarak bir güzel haber vermek istiyorum" deyince, kulak kesildik..
"İstanbul Kültür Sanat Vakfı, bu konserleri kuran ve 20 yıldır başarı ile sürdüren Evin İlyasoğlu'na bu haziranda başlayacak 45. Müzik Festivali sırasında Yaşam Boyu Onur Ödülü verme kararı aldı" dedi..
Hüznü unuttuk. Ayaklara fırladık.. Alkış.. Alkış..
Hem Evin Hocama.. Hem de İKSV'ye!.
Yapana da alkış, yapanın farkında olana ve değerini görene de!.