Frankfurt'ta yaşayan ve Galatasaray'ın her Arena maçında İstanbul'a gelen (Allah akıllar versin) sevgili kardeşim Dr. Erdoğan Karatay geçen hafta telefon etti.. "Almanya bütçesi 6 milyar euro fazla verdi. Merkel'in başı dertte" dedi..
"Nasıl yani" dedim, gayri ihtiyari.. "Bütçe fazlası çıktı ve Merkel'e sorun oldu öyle mi?.
Benim aklım basmaz. Şunu bana kısaca yaz gönder.." Nasıl bassın.. Hayatım bu ülkede "Bütçe açığı" ile geçti. 60 yıllık meslek hayatımda denk bütçe yakalayamadım..
Yazı gönderdi Doktor..
Okuyalım..
***
2016'da Amerika'da ciddi kuruluşlarca çeşitli veriler kullanılarak yapılan bir araştırmaya göre, dünyanın en rahat yaşanılır ülkesi Almanya olmuş.
Almanya'yı, Kanada, İngiltere, ABD ve İsveç izliyorlar.
Almanya nasıl bir numara olmasın ki?
Federal Maliye Bakanı Dr. Wolfgang Schaeuble, 12 Ocak'ta Federal bütçenin 2015'te olduğu gibi bu yıl da fazla verdiğini açıkladı.
Bu yılki fazlalık 6.2 milyar euro..
Schaeuble, "Hükümetin göreve başladığı son meclis seçimlerinden bu yana her yıl olduğu gibi, 2016'yı da yeni borçlanma yapmayarak tamamladık. Göçmenlerin getirdiği yükü (yaklaşık 9 milyar euro) rahatlıkla karşılayabilmemizin yanı sıra, yeni yatırımlar yaptık; eyaletlerin ve bölgesel yönetimlerin de yüklerinin azalmasını sağladık.
Şimdi amacımız, bu bütçe fazlalığından elde ettiğimiz parayla geleceğimizi sağlama alacak adımlar atmaktır.
Bu amaçla, Federal Parlamentoya, 6.2 milyar euronun eski devlet borçlarının kapanmasında kullanılmasını tavsiye edeceğim. Böylece uzun vadede kamusal harcamalarımızı garantiye almış oluruz" dedi.
Bakanın bu açıklamalarından sonra, kamuoyunda ve siyasi partiler arasında tartışmalar başladı. Hükümetteki Hıristiyan Demokrat Birliği'nin Bavyera'daki partneri Hıristiyan Sosyal Birlik, vergilerin düşürülüp vatandaşın rahatlatılmasını isterken, iktidarın diğer ortağı Sosyal Demokrat Parti, "Altyapı ve eğitime yatırımlar acilen artırılsın" dedi.
Bölgesel yönetimler, bu paranın bir kısmının acilen sığınmacıların ülkeye uyumuna harcanmasının doğru olacağını bildirdiler.
Halk, nerdeyse oy birliğiyle, bu yıl yapılacak seçimler beklenmeden, acilen vergi indirimine gidilmesini istiyor. Hatta, bir an önce vergi iadesi yapılması gerektiğini savunanlar da az değil.
Halkın bir bölümü hükümete, dolayısıyla Merkel'e kızgın..
"Bu kadar sığınmacı gelmeseydi, bütçe fazlası en az iki misli olacaktı ve halk, dolayısıyla ülke bundan daha fazla faydalanacaktı" diyorlar..
***
Şimdi "Adamların meselesine bak" deyip geçmeyin.. Bunun altında önemli şeyler var..
Trump ayni günlerde "Merkel harika yönetiyor Almanya'yı.. Bir hatası var. O kadar göçmen almayacaktı" dedi.
Trump, başta Meksika sınırından kaçanlar, göçmenlere fena halde karşı çıkıp, "Onların yolunu keseceğim" diyerek, nerdeyse tüm entel kesimden gelen derin ve alaylı muhalefete rağmen seçimi kazandı.
Almanya'yı "Dünyanın en rahat yaşanan ülkesi" yapan Merkel, kendi ülkesinde "Niye bu kadar göçmen aldı" diye eleştiriliyor. 6.2 milyar euro bütçe fazlası çıkaran Şansölye, "Göçmenlere niye 9 milyar euro verdin" diye sorgulanıyor..
Yani..
Amerika'da da, Avrupa'da da oy verenler arasında "Dünyadan bize ne?.
Biz içimize kapanalım, kendi rahatımıza bakalım" eğilimi, giderek güçleniyor.
En umulmadık ülkelerde Faşist denebilecek aşırı sağ partiler kurulmaya ve kötüsü mesafe almaya başladılar.
Kendi iç meselelerimize o kadar gömüldük ki, içinde yaşadığımız dünyaya gözlerimizi kapadık nerdeyse..
Kimse konuşmuyor, yazmıyor, fikrini söylemiyor..
Oysa Türkiye son yılların en çok göç alan ülkesi..
Konuşmamız gerekmez mi?.