"Türkiye, terör örgütlerinin ortak saldırısı altındadır. Özellikle bölücü terör örgütü, tüm imkanlarını kullanmaktadır. Eylemlerin biçimi ve hedefleri, bölücü terör örgütünün asıl gayesinin Türkiye'nin önünü kesmek, ayağına çelme takmak, gücünü ve enerjisini başka yönlere yoğunlaştırmak olduğunu tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır.
Maruz kaldığımız bu saldırıların, bölgemizde yaşanan olaylardan, özellikle Suriye ve Irak'taki gelişmelerden, hatta ekonomideki dalgalanmalardan bağımsız olmadığını biliyoruz. Bu terör örgütlerine karşı, milletimizle birlikte, bir milli seferberlik ruhu içerisinde hep birlikte kararlılıkla mücadele edeceğiz.
Gün farklılıklar üzerinden kısır çekişmelerle enerjimizi heba etme, kavga etme değil, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" ilkeleri çerçevesinde bir olma, beraber olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma günüdür."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait bu sözleri, bu ülkedeki herkes, ama herkes tekrar tekrar okumalı, beynine kazımalıdır.
Dünyanın en kritik coğrafi bölgesinde cirit atan terör örgütleri ile adeta iç içe yaşıyoruz.
Erdoğan, bu örgütlerle mücadele yolunu açıklıyor..
"Milli seferberlik ruhu!."
Bu ne demektir?.
Bu, "Bu ülkede yaşayan herkese terörle mücadelede görev düşüyor" demektir..
Bu "Ben evime kapanıp bekleyeyim. Güvenlik güçleri terörle savaşsınlar, kazansınlar, ben de eski yaşamıma döneyim, diye oturup beklemekle terör mağlup edilmez" demektir.
Bu, "Amacı bu ülkeyi bölmek, parçalamak ve dağıtmak olan teröristlere, gerektiğinde tek bayrak altında, tek millet olarak nasıl el ele vereceğimizi, nasıl, bir, birlik ve hatta kan davalarımızı bile unutarak kardeş olacağımızı gösterelim" demektir.
Erdoğan, pazar akşamı "Onlar teröre, milletimiz birliğe koşacak" dedi. 80 milyonu, korkutarak, sindirerek böleceklerini sanacaklara karşı en etkili silahı açıkladı Cumhurbaşkanı..
Tam da onu yapacağız, terörü yenmek istiyorsak..
"Birliğe koşacağız!."
El ele, kol kola sokakları, meydanları, mekanları dolduracağız..
Milli seferberlik işte budur!.