Ceza Hukuku'nun ana prensibi "Suçların şahsiliği"dir. Bu evrensel ilke, insanların başkalarının işlediği suçlar yüzünden cezalandırılmasını önler. İnsan Hakları'nın temelidir.
Şimdi, pazartesi akşamı Galatasaray'ın Ali Sami Yen Stadı'ndaki, sezon açılış maçını izlemekten men edilen Ahmet Bey'in (Ahmet Bey, Mekteb-i Mülkiye'de hocalarımızın örnek verirken kullandıkları hayali erkek ismi idi. Kadın olursa örnek, o zaman da Ayşe) durumunu Evrensel Ceza Hukuku ve İnsan Hakları açısından ele alalım..
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), "Galatasaray'a 1 Maç Seyircisiz" cezayı Konya olayları dolayısı ile verdi.
Olayları özetleyelim..
Galatasaraylı oldukları iddia edilen bir otobüs dolusu mahluk, önce Konya civarında bir benzinlikte, sonra stadyum önünde Beşiktaşlılara saldırdılar. Bıçakla yaralananlar oldu. Sonra maç başladı. Bu mahluklar, ortada hiçbir sebep yokken, hem de Galatasaray kalesinin arkasında, stada sokulması yasak meşaleleri yaktılar.
Muslera'ya doğru attılar. Kale önü dumana boğuldu.
Çimler yandı. Hakem maçı durdurdu. Ayni hayvansal mahluklar uzatma devresinde gene Muslera'ya doğru ikinci defa meşale eylemi yaptılar. Hakem maçı gene durdurdu.
TFF de, bunun üzerine Galatasaray'a bir maç seyircisiz oynama cezası verdi.
***
Şimdi "Olayı çıkaran Galatasaray seyircisi, cezayı alan da Galatasaray seyircisi" deyip olayı hukuk çerçevesine oturtmaya çalışırsanız, Hukukun özü, ruhu denen şeyden hiç mi hiç haberiniz olmadığınız ortaya çıkar. Ceza Hukukunun temeli "Cezaların şahsiliği ilkesi"ni nasıl ihlal edip, insan haklarını nasıl çiğnediğinizi de anlamazsınız.
Şimdi, olaya "Hukukun Ruhu" açısından bakalım..
Konya olaylarının iki suçlusu var.
1.
Fiili failler.. Yani yolda olay çıkaran ve maça yasak meşaleleri sokan, yakan ve iki defa hem de Muslera'ya doğru fırlatarak, Galatasaraylılıkla ilgilerinin olmadığını kanıtlayan, ruh hastası mastürbasyoncular. Onlar takım makım tutmuyor, olay çıkararak tatmin oluyor ve boşalıyorlar. Açıkçası, bir nevi sapık gurubu bunlar. Hepsi bir otobüs dolusu.. 40-50 kişi yani..
Güvenlik kameralarından kim olduklarını tespit etmek, teker teker yakalamak ve 6222 sayılı "Sporda Şiddeti ve Düzensizliği Önlenmesine Dair Kanun" gereği mahkemeye sevklerini sağlamak hem de çok kolay..
Ayrıca ülkede Ohal var. Konya'da stadın hem dışında, hem içinde çıkarılan bu olaylar, terör eylemlerine yol açabilecek bir provokasyon olarak, Ohal Yasalarına da aykırı. Yani, olay, ayni zamanda terör suçu..
2.
Tali Failler.. Yurtta yakın terör tehdidi yüzünden ilan edilen Ohal ile Valilere büyük yetkiler, ayni zamanda büyük sorumluluklar verilmiş.
Galatasaray- Beşiktaş maçı için Konya'ya gelen holiganların olay çıkarabileceklerini bilmek hiç de zor değil. Önlem almak da.. Hele özel otobüslerle gelenler, il sınırına girdikleri andan itibaren izlenmeliler. Konya Valisi, ki ayni zamanda Yasal İl Spor Güvenlik Kurulu Başkanıdır, böyle bir önlem almıyor. Benzinlikte çıkan kavga ilk işareti yaktığı halde stadyum önünde çıkan ikinci, bu defa bıçaklı ve yaralamalı kavgaya da engel olamıyor..
Maç başlıyor. O kırk elli mahlukun elinde yasak meşaleler.. Bunlar metal ve içleri yanıcı gaz dolu.
Meşale değil, bomba da olabilirlerdi. O zaman faciayı düşünün..
O meşaleler içeri nasıl sokuldu? Polisin bir katliama yol açabilecek ihmali açık seçik belli değil mi?.
Meşaleler atılıyor. Saha kenarına dizilmiş polisler bu olayı da seyrediyor. Tribüne çıkıp o hayvansal mahlukları derhal derdest etmiyorlar. O sırada Konya Valisi ve Emniyet Müdürü de tribünde.. Kılları oynamıyor.
Tek görevli var. Maçı izlemeye gelen Spor Bakanının rahatını temin etmek..
Başka şeyle ilgilenmedikleri şurdan belli..
Ayni hayvansal mahluklar yaklaşık bir saat sonra, uzatma devresinde hala yanlarında kalan meşaleleri bir daha yakıp sahaya atıyor ve maçı bir daha durduruyorlar..
Gene polisin kimseyi almadığını görüyoruz.
***
Olayların ardından Konya Valisi'ne bu köşeden açıkça sordum..
1- O meşaleler stada nasıl girdi?.
2- Polisiniz niye anında tribüne çıkıp, suçluları toplayarak karakola götürmedi?.
3- Stat içi ve dışı olaylar dolayısı ile kaç kişiyi 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Ohal yasaları gereği göz altına alıp savcılığa sevk ettiniz?.
4- Gözaltına alınanlardan kaçı savcılığa sevk edildi?.
Hiçbirine şu ana kadar tek satır yanıt gelmedi. Çünkü verecek yanıtı yoktu. Vali, görevini ihmal ederek suçun işlenmesine tali fail olarak katıldığının farkındaydı..
İçişleri Bakanlığı'na da açık çağrı yaptım ve "Konya'ya müfettiş göndererek Konya Valisi ve Konya Emniyet Müdürü'nü görevlerini ihmalden soruşturun" dedim.
Oradan da bir ses gelmedi.
Ses nerden geldi?.
TFF'den..
İstanbul'da oturan, kendi halinde ailesi ile yaşayan ve yeni başlayan sezonda çocukları ile birlikte rahat maç izlemek için en pahalı tribün numaralıdan 3 kombine bilet alan Ahmet Bey, pazartesi akşamki Karabük maçını heyecanla bekliyordu.
Konya'daki olaylarla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ne tahrikçisiydi, ne de önleyebilirdi. O
holiganlar genelde hep ayni kale arkasında
toplanan hayvansal yaratıklar olduğu
için zaten, paraya kıymış ve en pahalı
Numaralıdan almıştı kombinelerini..
Federasyonun "Bundan sonra stat değil, tribün kapanacak" kararına güvenmişti.
Fiili suçlular hiç bir ceza almamıştı.
Öte yandan, Konya Valisi görevini ihmal ettiği, suça engel olabilecekken olmadığı, meşalelerin stada sokulmasında açık ihmali bulunduğu, günün teknik imkanları ve polisin sayı gücü ile hemen tüm suçluları yakalatıp adalete teslim etmesi gerekirken, bunu da yapmadığı için, Ceza Hukuku açısından tali suçluydu. Ona ceza değil, soruşturma bile yoktu.
TFF "Kör tuttuğunu.." örneği, bula bula Ahmet Efendi'yi buldu ve cezalandırdı.
Tonla para vererek aldığı kombine biletlerle bu yıl Arena'da zaten 17 maç izleyecekken daha ilkinde hiç suçu yokken cezayı yedi.
Cezasız kalan hayvansal yaratıklar, o tribünde hayvanlıklarına devam edeceklerine göre, kim bilir daha kaç maç ceza alacaktı..
"Lanet olsun" dedi..
"Bu ülkede 'İyi Seyirci' olmak mümkün değil..
Devlet görevini yapmaz, ülkeyi bir avuç dolusu ite teslim eder, 'Hukuk' temelinden çiğnenip ceza da bana verirse, artık maça gitmenin alemi yok!.." ..Ve kombine biletlerini yırttı attı!.
***
Hukuk mu?.
Kombine bilet sahiplerinden biri TFF aleyhine ağır bir tazminat davası açarsa, bu ülkede "Hukuk"un nasıl işlediğini görürüz!.