5-2, Galatasaray ile Manchester United'in değil, bir üst yapı hocasıyla, alt yapı hocasının farkıdır.
Riekerink nam, Sneijder kuklası, futbol denen oyundan nasıl anlamadığını bir kez daha gösterirken, Fenerbahçe medyası "Aman bu yıl Galatasaray'ın başında kalsın da, en büyük rakibimiz bir kere daha açılışta elensin" diye nasıl alkış tutacağını bilemedi..
Bakın şimdiden yazıyorum.. Bu Rierink, kasım ayını bulmaz.. Kovarlar.. Ama iş işten geçer, yerine Mustafa Denizli gelse fark etmez. Geçen yıl Mustafa Hocanın nasıl harcandığını gördük.. Galatasaray bir sezon daha kaybeder. Bu defa beşinci bile olamaz ve bir yıl daha Avrupa'ya gidemez..
Özbek kardeşlerin, Alp Yalman desteği ile Galatasaray'ı götürdükleri uçurum bu..
İsteyen herkesle Manchester maçını izlemeye ve tartışmaya hazırım..
2-1 önde olduğu ilk devre dahil, Galatasaray hangi futbolu oynadı?. Hangi futbolu oynamaya çalıştı, biri bana anlatır mı?.
Manchester hep oynadı, hep oyun kurdu, hep atak yaptı, hep pozisyona girdi.
Galatasaray?. Bir duran top.. Her nasılsa, her halde tesadüfen yapılan gerçekten güzel bir akın sonucu ikinci gol.. Peki geri kalan 43 dakika..
Kahrolası yan ve geri paslarla istatistiğe oynama..
İkinci yarının lafını bile etmiyorum.. Riekerink adlı futbol fakirinin makinenin pimi durumunda oynayan Selçuk'u oyundan alma garabeti ile başlayan ikinci yarı tam bir skandal çünkü..
Saatin pimini çekersen ne olur, bilir misin, Sneijder'in hani, başkana ve yönetime sövdüğü için takım kaptanlığı ile ödüllendirilen Sneijder'in tayini ile rüyasında bile göremeyeceği Galatasaray Hocalığına gelen Riekerink efendi?. Tam da onu yaptın işte..
45 dakika sahada Emre Çolak'tan beter dolaşan, aldığı on toptan dokuzunu rakibe atan Dzemaili dururken, sırf Sneijder kaptanlık bandını taksın diye Selçuk'u kenara almak, intihar değil de neydi?.
Ya, durum 5-2 olunca gemiyi ilk terk edip giden kaptan olacak Sneijder'in "Beni kenara al" küstahça emrine boyun eğmek?.
Soralım bakalım, futbol fakiri Hollandalı'ya..
Carole'ün yedeği var mı takımda?. O zaman geçen yıllarda çok önemli işler yapan, harika joker Olcan niye "Düşündüğün" takımda yok?. Sende düşünce var mı?. Sneijder emir veriyor, sen yapıyorsun..
Özbek kardeşlere desteğini göstermek için Danimarkalara giden Alp Kardeşim sen ne diyorsun Olcan kararına?.
Peki ya Umut?. Tribünlerin gazabına boyun eğmenin tam da zamanı değil mi?. Kim Galatasaray'ın santrforu.. Aslı da yok, yedeği de.. Söyle bakalım Alp, o ekipte futboldan anlayan tek adam olduğun için sana soruyorum.. Susacağını bile bile soruyorum.. Umut'u atmaya kalkarsan, Galatasaray Berk gibi çocuklara kalır, onlar da olgunlaşmadan harcanır biterler, yalan mı?.
Olcan ve Umut kardeşlerim.. Sakın gitmeyin.. Geçmişte Bülent'e (Korkmaz) ve Sabri'ye de yaptı bu kulüp ayni muameleyi. Şimdi atanlar nerde, direnenler nerde?.
Siz de direnin.. Bu Riekerink kasımı bulmaz dedim. Riva'yı satarak paçayı kurtarmaya çalışan Özbek kardeşler de sözlerini (!) tutarlarsa, eylülde arabalarını çekerler..
Yerlerine aklı başında adamlar gelir, siz de kadroya dönersiniz..
Sabri dedim de.. Futbol Fakiri alt yapı hocası gene Sneijder'in emri ile Sabri'yi temizleyip Linnes'i oynatıyor.. Manchester önünde dökülen Linnes'e bakın bir.. Bir de yüreği ile oynayan, önündeki açıkla harika ikili oyunlara girip, ataklar yaratan Sabri Reis'i düşünün. O Sabri oyuna nerde girdi?. Ne oynadı?. Ne oynatıldı, bilen var mı?. Tam bir "Yok etme" eylemi..
İftihar et, Florya Müdürü (!) Alp Yalman kardeşim!.