Galatasaray'ın başına "Kazara" gelen, kaderi de hala resmen açıklanmayan A2 takımının genç hocası Orhan Atik, kendisinden önceki Prandelli, Mancini, Hamzaoğlu ve Denizli'den çok daha ümitvar çizdiği tabloyu, ikinci maçında da sürdürdü.
Siz Fenerli medyaya bakmayın.. Bu medyanın gazına gelip, Aziz Yıldırım'ın casusları gibi Arena tribünlerine çöken ve takımı tribünden yıkmak için elinden geleni fazlasıyla yapan ultra hainlere hele hiç bakmayın..
Bu genç Hoca'ya sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyorum.. Onu yemek için çırpınan aç sırtlanlara "Dur" demesi lazım birilerinin..
Birilerinin gençlerin yolunu açması lazım..
Daha maçın başında talihsiz bir golle yenik duruma düşüp, devre sona ererken, daha da talihsizini yiyen Galatasaray, ikinci yarıda, onca eksiğine rağmen son yılların en iyi futbolunu oynadı..
Başakşehir'i ezdi, şaşkına çevirdi, top çıkaramaz hale getirdi.
O hain tribünlerin yerine, Ali Sami Yen Cehennemi'nin o efsane seyircileri olsaydı, ikinci yarıda maç dörde beşe giderdi. Öylesi..
Maddi, manevi çökmüş, tribünden destek değil, köstek almış, cezalılar, sakatlar bir yana son anda "Uf oldum" diyen korkaklar yüzünden sahaya sürecek 18 adamı zor bulmuş Orhan Atik'in o 45 dakikası yeterdi aslında..
Baştan başlayalım.. Bence kalede Cenk'le devam etmeli Galatasaray.. Başakşehir korkusu ile aniden sakatlanan (!) Muslera'nın yediği gollere bakın. Yüzde sekseninde hatalı.. O zaman bir senedir maç yapmadığı halde, goldeki hatası dışında müthiş kurtarışlar yapan Cenk'in günahı ne?. Pasaportunda "Türk" yazması mı?. Ya da Galatasaraylı olması mı?.
Ben Muslera'ya güvenmiyorum artık. Cenk'i sabrederek ve oynatarak kazanmamız gerek. Geçen hafta da "Semih'i kazanmalısın Orhan" demiştim. Denayer ile farkını gözlerinle gördün. Denayer bu takımda oynarsa, ön libero oynar.. Sürati, mücadeleciliği, kafa hakimiyeti o yere uygun. Topu da iyi çıkarıyor. Savunmada ol- mu- yor!.
Hataların..
Solda Olcan, Yasin, Sneijder üçlüsü, Başakşehir'i perişan ederken yanlış bir değişiklik yapıp bu üçlüyü bozdun. Üstelik bunu takımın en iyisi Emre Çolak'ı çıkararak yaptın.. Yıllardır Galatasaray'da on paralık iş yapmadan oturan, kendisine verilen şansları "hayalet" futbolu ile öldürüp, bu köşenin en eleştirilen Galatasaraylısı olan Emre öyle oynuyordu ki, ben "Suçlu Emre değil, hocaları imiş meğer. Bakın Orhan nasıl oynattı" diye düşünürken, sen onu oyundan aldın, Tarık'tan beklentin neydi, anlayamadım. Umut'un yerine aldığın Donk'u hele hiç anlamadığım gibi..
Sana karışan "Şunu yap, bunu yap" diye emir yollayanlar varsa ve sen onlara uyuyorsan Orhan, daha başlamadan bitiyorsun demektir. Yanlış yapacaksan kendi yanlışını yap, kimsenin kuklası olma sakın..
Selçuk da hayli toparlanmıştı ama, onu da ultra hainler bitirmek için çırpındı.
"Bu takımda ne işi var" dediğim tek adam Podolski idi. Galatasaray'ın elindeki son santrfor Umut ve bu ölesiye oynayan genç adamın sadece morale ihtiyacı var. Ama o hain tribünler her tarafa koşan Umut'u ıslıklarken, takımı 10 kişi oynatan Podolski'ye kurban oluyorlar nerdeyse.. Umut'a sahip çık Orhan!.
İşte benim Başakşehir takımına verdiğim notlar..
Cenk (5)- Linnes (4), Denayer (4), Semih (7), Hakan (7), Olcan (8)- Selçuk(7), Emre (8)- Podolski(1), Sneijder (6), Yasin (8)- Umut (7).
Sana da 10 verecektim Orhan, yaptığın son iki hatalı değişiklik olmasaydı. Şimdi, 8!.