Hafta sonunda, uzun zamandır beklediğim iki buluşma üst üste gerçekleşti.. Ne kadar güzel, ne kadar umut veren, ne kadar olumluydu ikisi de..
Gazetecilik hayatımda, bu kadar keyiflendiğim azdır.. Dilerim devamı da, hissettiklerim gibi gelir..
Sıraya değil, devlet protokolüne uygun sırayla yazalım..
İlki, Kültür ve Turizm Bakanı, Mahir Ünal'la olanıydı. Lütfi Kırdar'daki Bakanlık odasında buluştuk..
Sayın Bakanla evvelden tanışmışlığımız var..
Yıllar yıllar önce TED İstanbul Koleji, öğrencileri çeşitli konularda zenginleştirmek için "Çalışma Gurupları" düzenlemeye karar vermişti. Gazetecilik gurubunun çalışmalarını, okuldan bir öğretmen ile, meslekten ben yönetecektik.. Hayatta en keyif aldığım, en severek yaptığım işlerden oldu. TED Koleji, Beykoz Vadisinin derinlerinde, bana çok uzak bir yerde olmasına rağmen her gün, koşarak, uçarak gittim.
Mahir Ünal, o çalışma gurubunun yönetimine okulun görevlendirdiği hocaydı işte.. Birlikte çalıştık yani..
Lütfi Kırdar'ın kapısında beni karşılayan Mahir Ünal 50 yaşındaydı aslında.. Ama, yıllar evvel bıraktığımdan çok az farklıydı. Sakal bırakmış, ama çok şık kestirmişti. Nerden baksanız, en fazla "40" derdiniz öylesi..
İlk cümlem o oldu zaten..
"Bu gençliğin sırrını söyler misiniz Sayın Bakanım!."
Sonra TED Koleji'ndeki gibi sarmaş dolaş olduk.. Oturduk.. Bir bakanla bir gazeteci gibi değil, 40 yıllık dost gibi oturduk.
Bugünlerde değil, her zaman, iki Türk koltuklara gömülüp kahve sohbetine dalarsa ne konuşursa, öyle başladık biz de söze..
"Ne olacak bu memleketin hali.." diye dertleştik önce.. Bıraktık, laf lafı, laf kapıyı açsın.. Açtı.. Ne kapılar açtı..
Sohbet sürdükçe, Bakan hakkında izlenimlerim de gelişti.. Hep olumlu.. Karşımda Kültürlü bir Kültür bakanı var.. Kafasının içi zengin.. Kendini iyi yetiştirmiş.. Acelenin değil, doğrunun ve iyinin peşinde..
"Kültür ve Turizm, bu ülkenin hele de bugünlerde çok önemli iki sorunu.. Bunların üstesinden ancak çok iyi bir ekiple gelebiliriz.. İyi ekip kurmak, aceleye gelmez.. Nerelerde değişiklik gerekiyorsa, onları tespit edip, sonra hepsini birden yapmanın doğru olacağını düşünüyorum" dedi.. Doğru ve de haklı..
Kültür Bakanlığı'nın kadrosu A'dan Z'ye elden geçmeden, taşları yerine oturtmadan başarı mümkün değil.. Oysa, "Bu bakan" başarılı olmak zorunda.. Çünkü hem Kültür, hem Turizm alanında çok sıkıntılı günler üst üste bindi. Vakit de dar..
Projelerinden söz etti.. Burada size nakletmeyeceğim. Bakanlık kulislerinde dedikoduculara fırsat vermenin gereği yok.. Zamanı gelince hepsini kendisi açıklayacaktır.
Ama ben temelde, esasta hepsini sevdim..
Bakanı sevdim..
Bir saat nasıl geçmiş anlamadım.. Tekrar sarıldık.. En kısa zamanda, bu defa ucu açık bir süreç içinde, kapıda başka randevular beklemezken buluşma kararıyla ayrıldık..