"Kimin yerinde olmak istemezdim bugün" diye sormam bile kendime..
Cevabım hazır çünkü..
Mustafa Denizli'nin..
Hayır, başında bulunduğu Galatasaray nerdeyse çıkış umudu olmayan zor günler yaşadığı için değil.
Mustafa Denizli zor günlerin adamıdır. Yüreğindeki çok iyi bildiğim Galatasaray sevgisinden ve böyle nice zorlukların üstesinden gelecek çapından da hiç şüphem yok.. Sorun Galatasaray'ın içindeki simsiyah durum değil yani..
Sorun ne?.
Mustafa Denizli yalnız!.
Hayatında ilk defa yalnız.. Kendi düştüğü yalnızlık çukurunda çözüm üretmesi de çok zor. Çünkü, tartışmaların, o tartışmalarla en doğruları bulmanın adamı.
Peki niye yalnız?.
Hayatının en büyük hatası..
Çoğumuzun hatası.. İyi gün dostlarını sevdi, yalakalara kandı.. Acı söyleyen gerçek dostlarının hepsine sırtını döndü. Bugün dertleşecek, "Neler yapılabilir" diye sohbet edecek tek kişi yok, etrafında..
Niye yalnız?.
Galatasaray'ın başına geldiği günden beri (Aylar oldu) bir yardımcı kadrosu kuramadı. "Ben tek başıma yeterim" kibrinden mi?.
Dedikoducuların söylediği gibi "Teknik kadro için ayırdığınız paraların hepsini bana verin" aç gözlülüğünden mi?.
Nedir, açıklamadı..
Sonuç..
Mustafa Hocam özel hayatında da, kulübesinde de yalnız kaldı.. "Padişahım çok yaşa" diyenlerin sahte kalabalığı arasında yapayalnız kaldı. Özel yaşamında dertleşeceği, sohbet edeceği kimsesi de yoktu, kulübede garip, anlaşılmaz, hatta zaman zaman aptalca kararlarına "Hocam sen manyak mısın" diye itiraz cesaretinde bir yardımcısı da..
Olsaydı, bu kadar feci, bu kadar kendi kuyusunu kazan yanlışları bir arada yapar mıydı?.