Ankara'daki ilk 45 dakikada, benim geçen sene de dahil olmak üzere izlediğim en kötü Beşiktaş vardı sahada. Hatta maça hiç başlamamış bir takım görüntüsündeydiler. Ne istek ne konsantrasyon, hiçbir şey yoktu. Yarım pozisyon dahi bulamadılar. 16. dakikada Necip'in sakatlığı planları bozdu. Adriano'nun onun yerine geçmesi belki çok mantıksız değildi ama ikinci yarıda Marcelo değişikliği çok daha doğru oldu oyun organizasyonu açısından.
Beşiktaş ikinci yarıya çok farklı başladı. Özellikle Quaresma müthiş hırsı ve isteğiyle dikkat çekti. İlk yarıda yarım pozisyon dahi bulamayan Beşiktaş, beraberliği yakaladı ve 4 net pozisyon yakaladı.
Özellikle Cenk Tosun'un ikinci yarıda yakaladığı pozisyon çok netti. Ancak Cenk vurmak yerine Quaresma'ya pas vermeyi tercih etti. Cenk topu aldığında bile o kadar güvensiz gitti ki, kafasında vuruş olmadığı çok belliydi. Pas tercihi de yanlıştı. Cenk'in 2-3 maçtır aşağı doğru giden bir performansı var. Zaten vurmak yerine pas vermeyi tercih etmesi de son form durumunu ve özgüven sorununu gösteriyor.
Bir parantez de Beşiktaş'ın yediği gole açmak lazım. Şenol Güneş tam birinci kalecisini buldu derken Fabricio büyük bir hata yaptı. Yediği golden 10 dakika önce de öne çıktığı bir pozisyon vardı, onda belki başarılı oldu ama bu öne doğru oynama isteği sonunda pahalıya patladı. Tabii ki oyunu takip etmek ve pozisyon almak önemlidir ama her zaman doğru seçimi yapmalısınız. Eğer Fabri açılmak yerine kalesinde kalsaydı değil gol, pozisyon bile oluşmazdı. Ama yine de Fabricio açısından baktığımızda golden sonraki performansıyla hala kredisi olduğunu ortaya koydu.
Bu maç bize bir kere daha gösterdi ki gerçekten orta saha futbolda çok belirleyici. Özellikle Atiba'nın takımdaki etkisi açık şekilde görüldü. Atiba'yı çıkardığınızda Beşiktaş için orta saha organizasyonları ciddi sıkıntıya giriyor.