Galatasaray kazandı ama sarı-kırmızılıların, çok şeyi kaybettiğini görebiliriz. Maçı seyretmeyen bir kişi, Galatasaray'ın kazandığını duyduğunda, "Rakip Bursaspor. Herhalde Galatasaray toparlanmıştır" diye düşünürse yanılır. Karşılaşmada çok daha ciddi posizyonları bulan, oyunu genelde kontrol eden Bursaspor'du. Galatasaray ise sadece bulduklarını attı. Üstelik neredeyse iki golde de asisti, maç günü yönetim tarafından rencide edilmiş ve maç boyu da taraftar tarafından ıslıklanmış Sabri yaptı.
Galatasaray'da iyi oynayan bir tane oyuncu yok... Fizik güç olarak Türkiye Ligi'nin kötü takımlarından biri. Top rakipteyken, Galatasaraylı oyuncuların çoğu seyrediyor. Eğer dün akşam Bursaspor maçı kazanamadıysa forvet oyuncularının beceriksizliklerine ağlasın.
İlk yarıda Burak'ın kenardan gelen topa vurması dışında pozisyon yok... Bursaspor, aldığı topları hem soldan hem sağdan istediği gibi kullanabildi. Defansa yardıma gelen bir Galatasaraylı yok. İyi oynamasına alıştığımız Chedjou bile çok disiplinsiz bir ilk yarı geçirdi. Aslında maçın ikinci yarısı da ilk yarısından farklı değildi. Oyunu kontrol eden Bursaspor oldu. Ama bazı oyuncuların kalitesi, o gün maçta kötü de oynasalar sonucu değiştirebiliyor. Bunun da herhalde en canlı örneği dün Podolski'nin attığı gol. Maç boyu iyi değildi ama Sabri'nin kafayla indirdiği topu alışı, dönüşü ve vuruşu tam bir kalite ürünü. Bu da zaten kilidi açan gol oldu. Arkasından yine Sabri getirdi, Burak vurur gibi yaptı bu sefer yine sahanın kötülerinden biri olan Yasin ikinci golü kaydetti. Çok garip bir maç! Galatasaray 3-0 kazandı ama asla ve asla Bursaspor'dan daha iyi oynamadı. Ne diyelim; kazanan daima haklıdır...
Bursaspor, kozmopolit ve iyi bir takım ama oyuncular arasındaki uyumun yanı sıra kendine güvenleri çok eksik. Hakem Suat Arslanboğa, bazı hatalar yaptı. Buna her iki tarafın da penaltı beklediği birer pozisyon vardı ki ikisi de flu... Bence her ikisini de devam ettirmekle doğru karar verdi. Ama oyun genelinde objektif ve sakin bir görünüm sergiledi.