Galatasaray'da Hamzaoğlu-Burak ve Melo arasındaki krizi nasıl görüyor ve değerlendiriyorsunuz?
Görünen o ki üçü arasında ciddi problem var. Melo ile Galatasaray arasındaki problemin ne olduğunu tahmin edebiliriz. Melo çok uzun süre şımarıklık yaptı. Adeta Galatasaray Kulübü ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı. Sonunda da kös kös Galatasaray'da devam etmek durumunda kaldı. Ama işin acı tarafı koskoca Galatasaray Kulübü, Melo'nun bu tuhaf davranışlarına ciddi bir reaksiyon gösteremedi. Burak-Galatasaray ya da Burak-Hamza Hamzaoğlu arasındaki problemin detayı daha belli değil ama ciddi bir sorun olduğu çok açık. Hatta bu ciddi sorun teknik direktör Hamza Hamzaoğlu'nun yalan söylemesine kadar uzadı. Şartlar Hamzaoğlu gibi futbol hayatı tertemiz, hocalık hayatı özellikle Galatasaray'da çok başarılı beyefendi bir insanı yalan söylemek durumunda bıraktı. Neymiş efendim, Sivasspor karşısında Burak'ı taktik icabı ilk 11'de oynatmamış. Bu yalana kimse inanmaz, hatta kargalar bile gülmez. Diğer yandan Burak'a West Ham teklifte bulundu. Sebep ne olursa olsun Galatasaray bu problemi aşmak zorunda. Belki Hamzaoğlu taviz verecek, belki yönetim arayı bulacak ama en önemlisi Burak da kendine yakışır şekilde davranıp bir an önce buzları eritip Galatasaray'da devam edecek. Burak'sız Galatasaray dişi olmayan Aslan gibidir. Burak'ı satarlarsa sokağa çıkamazlar.
OBEZ FENERBAHÇE
Fenerbahçe 10 transfer yaptı.. Formaya sponsorlar buldu. Stadın isim hakkını sattı.. Başkan Aziz Yıldırım çok mu başarılı?
Bunu zaman gösterecek. Bu kadar şişik bir kadro, bu kadar obez bir transfer politikası sağlıklı mıdır, yoksa sağlıksız mıdır bunu zamanla göreceğiz. Belki ben haksız çıkacağım ama böylesine geniş ve pahalı bir kadronun bir Türk futbol takımı için lüks ve israf olduğunu düşünüyorum. Mesela sağ hücum kanadına bakalım, hemen aklıma 3-4 oyuncu geliveriyor. Nani, Volkan, transferi gerçekleşirse Feghouli ve hatta yıllar önce büyük bir debdebe ile transfer edilmiş Mehmet Topuz. Bunlardan ancak biri oynayacak… Orta sahanın göbeğine bakalım, Josef, Mehmet Topal, Ozan Tufan ve Meireles. Bunlardan da en fazla ikisi oynar. Peki geride kalanlar, oynamayacak olanlar ciddi bir israf değil mi? Bu atıl kapasite maddi olarak Fenerbahçe Kulübü'ne, hazır oyuncu olarak da A Milli Takım'a zarar vermez mi? Şu anda yüzde 100 ben haklıyım diyemiyorum tabii, ama haklı mıyım, haksız mıyım 2016 yılının Mayıs ayında çok net ortaya çıkar.
BEŞİKTAŞ, ELİNDEKİ KALECİLERLE YETİNMELİ
Beşiktaş'ta Veli bir kez daha ameliyat oldu. Oyuncu Mart ayından beri yok. Dönüşü de Ocak ayını bulacak. Bu sakatlığı Beşiktaş iyi analiz edemedi mi?
Beşiktaş birkaç yıldır tuhaf sakatlık sorunları yaşıyor. Zaten ayrılan kulüp doktoru tartışılan bir isimdi. Ama Veli Beşiktaş için olmazsa olmaz bir futbolcu değil. Yeri pekala doldurulabilir.
Beşiktaş'ın mutlaka bir kaleciye ihtiyacı var mı?
Tolga, Cenk ve Günay bence Beşiktaş için yeterli kalecilerdir. Bu üçünü de kesip direkt oynayabilecek bir kalecinin maliyeti yüksek olur. Bence Beşiktaş bu üçüyle yetinmelidir.
YÜZDE 95 TURU GEÇERLER
Fenerbahçe, Yunan takımı Atromitos ile bugün bir maç oynayacak. Nasıl bir sonuçla İstanbul'a dönmeli? Atromitos çantada keklik mi?
Futbolda çantada keklik diye bir rakip yoktur. Eğer Fenerbahçe örneğin Faroe Adaları'ndan Andorra'dan ya da benzeri bir ülkeden bir rakiple oynamış olsaydı belki çantada keklikten bahsedebilirdik. Ama sonuç olarak Atromitos da bir takım. Bir Yunan takımı ve herkesin kabul ettiği de Fenerbahçe'den birkaç gömlek aşağıda bir takım. Ama futbol bu. Fenerbahçe yüzde 95 turu geçer. Umarım o geriye kalan yüzde 5 gerçekleşmez.
YAPTIKLARI CEZASIZ KALDI VE KAZANAN MELO OLDU...
Galatasaray'da 3 kupa alan teknik direktör Hamza Hamzaoğlu yerden yere vuruluyor. Bu yapılan haksızlık mı, yoksa eleştiriler doğal mı? Eleştiriler her zaman kabul edilebilmelidir. Haksız da olsa kırıcı ya da incitici de olsa eleştirilere tahammül göstermek herkesin vazifesidir. Ama ben bu eleştirileri abartılı ve haksız buluyorum. Hamzaoğlu, Prandelli'den ruhen çökmüş bir takım alıp şampiyon yaptı. Üstelik sadece şampiyon yapmadı, aynı sezonda hem Türkiye Kupası'nı hem de Süper Kupa'yı aldılar. Bu Galatasaray tarihinde pek az rastlanmış bir başarıdır. Galatasaray taraftarının asıl sıkıntısı kıskançlık. Gerek Fenerbahçe gerekse Beşiktaş çok önemli transferlere imza attılar. Özellikle Fenerbahçe büyük paralara oyuncular transfer etti. Özellikle yine Fenerbahçe'nin yaptığı bu transfer çılgınlığı evrensel futbol açısından tartışılabilir. Ama Galatasaray taraftarı, en büyük rakibi Van Persie ya da Nani'yi alırken 'Biz niye Bilal ile yetiniyoruz' gibi önemli bir komplekse kapılıverdi. Ama tüm Türk futbol seyircisi şunu bilmeli ki Türk futbolunda birkaç kulüp dışında hepsi fiilen iflas etmiş durumda. Hepsi batakta. Bence Galatasaray yönetimi sınırlı ve makul transferlerle doğru iş yapıyor.
Felipe Melo'nun krizi tek başına yönettiği ve sonunda da kazandığı yönündeki yorumlara katılıyor musunuz?
Melo garip bir insan. Sahada da böyle kulüp ilişkilerinde de. Her türlü rezilliği yapmasına rağmen, sahada her türlü sportmenlik dışı hareketi yapmasına rağmen cezalandırılmıyor. Kulüp ilişkilerinde de aynısı. Her türlü şımarıklığı ve kaprisi yine cezasız kaldı ve maalesef yine o kazandı.
HAKEMLER İLK HAFTADA İYİYDİ
Süper Lig'de ilk hafta oynandı. Hakemlerin performanslarını nasıl buldunuz?
Genelde iyilerdi. Ama Sivasspor-Galatasaray maçında Burak'ın ofsayt golü ve Olcan'ın ofsayt diye sayılmayan vuruşu ciddi hakem hataları olarak arşivlere geçti.
Beşiktaş-Trabzon maçı için bir hakem adayınız var mı?
Olimpiyat Stadı'nda oynanacak bu zorlu maçı kim yönetirse yönetsin fark etmez. Daha sezonun başındayız. Yeter ki iyi yönetsinler.