SABAH'TAN MEKTUP

Yugoslavya'nın dağılma süreci 25 Haziran 1991'de Ljubljana'dan gelen bir haberle başladı: "Biz federasyondan ayrılıyoruz, bağımsızlığımızı ilan ediyoruz. Elveda!"
Belgrad'daki federal yönetim önce şaşırdı: "Aklınızı mı kaçırdınız? Sizin tarihinizde hiç bağımsız devletiniz olmadı ki..."
Sonra öfkelendi:
Federasyon ordularını gönderdi Ljubljana'ya...
İç savaş! Yugoslavya'nın ilk iç savaşı!
10 gün sürdü. Bilanço: 63 ölü. Birçoğu çatışmalar sırasında oralardan geçmekte olan Bulgar kamyon şoförleri!
Slovenya bağımsızlığını böyle kazandı.

***
Konya'nın (40.824 kilometrekare) yarısı kadar, Antalya'ya (20.599 kilometrekare) ve Van'a (20.927 kilometrekare) yakın bir yüzölçümüne sahip bir Adriyatik ülkesi Slovenya. Topu topu 20.273 kilometrekarelik bir alana yayılıyor.
Ama ne alan... Ormanlar, göller, pırıl pırıl akarsular, muhteşem kıyı şeridi...
Marşı "Şerefe" adını taşıyor, ulusal simgeleri dragon, yani ejderha. Çin'den oralara nasıl geldiyse!
Başkent Ljubljana'nın kardeş kentleri arasında bizden de bir şehir var: Mardin.
Slav, Alman, Latin ırklarının bir kokteyli olan bu minik ülkede, bu kadar farklı karakter bir potada nasıl eriyebildi? Slovenya üstüne ilginç bir gezi izlenimi yayınlayan "Le Figaro" gazetesi, sorunun yanıtının Adriyatik kıyısında yer alan Piran kentindeki Tartini Meydanı'nda bulunduğunu belirtiyor.
Meydana hakim gotik mimarisindeki evlerin birinin cephesinde, bir aslanın pençeleri arasındaki bir pankartta şöyle yazılı: "Lassa pur dir". Türkçesi: "Bırak desinler".
***
Slovenler'in başlıca yakınması, Slovaklar'la karıştırılmaları.
Slovaklar da aynı şekilde Slovenler'le karıştırılmalarından dertliler...
Ve biz bugün bu iki ülkeyi de kapsayan bir geziye çıkıyoruz.
Biz? Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı bakanlar, danışmanlar, bir grup işadamı ve medya mensupları...
Önce Slovenya, ardından Slovakya, son durak olarak da Romanya...
İzlenimler dönüşte...
***
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...