Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Aşk şarkıları ölüm ağıtları

Dön dolaş, aynı gündem: Terör, İsrail, AB, ekonomik kriz... Gelin bu boğucu gündemden biraz uzaklaşalım, okyanuslara yelken açalım...
Şu sıralar Atlantik'in derinliklerinden aşk şarkıları yükseliyor: Yeni doğan balinalar için.
Şu sıralar Pasifik'in derinliklerinden ölüm ağıtları yükseliyor: Balıkçıların zıpkınla avladıkları ve saatlerce can çekiştirdikleri balinalar için.
Ve şarkılar ile ağıtlar birbirine karışıp dünyanın tüm denizlerinde yankılanıyor.
Balina insana en yakın canlı. Hem zekâ, hem de organizma açısından. Yapılan araştırmalarda balinaların bilinçli, acı çeken, sosyal kültüre ve yüksek zekâya sahip oldukları belirlendi.
Gen haritaları ise insanlar ile balinaların organizmalarının yüzde 99'un üstünde örtüştüğünü ortaya koydu.
Yani balina eti yemek, yamyamlığa sadece bir parmak mesafede durmak demek.
Ama birçok ülkenin balıkçıları balinaları avlıyor ve etini pazarlıyor. Japonya, Norveç, İzlanda, Rusya ve bazı Afrika ülkeleri...
Uluslararası Balina Komisyonu, 1986'da ticari amaçla balina avlanmasını yasakladı. Daha doğrusu, komisyona üye ülkeler arasında sağlanan uzlaşmayla "Moratoryum" ilan edildi, yani ticari av askıya alındı.
AB ülkeleri de tüm balina türlerini en üst düzeyde korunması gereken hayvan varlığı listesinin başına yazdı.
Faydasız. Balina avcılığı sürüp gitti. Özellikle Japonya tarafından. Çünkü anlaşmada inanılmaz bir açık kapı var: Balinayı ticari nedenlerle avlayamıyorsunuz ama "Bilimsel" amaçla, araştırmalar için avlayabiliyorsunuz.
Bu açık kapıdan balıklamasına dalan balina avcısı ülkeler "Bilimsel amaçlı av" gerekçesiyle adeta her yıl daha da büyüyen katliamlar yaptılar: 1993'te 700 kadar balina avlanmıştı, bu sayı 1995'te bini aştı, 1998'de 1500'ü, 2005'te de 2 bini. Son üç yıldır avlanan balina sayısı 1.500 ile 2 bin arasında değişiyor. (Not: Japonlar ayrıca yunusları da avlıyorlar.)
Uluslararası Balina Komisyonu'nun ilan ettiği "Moratoryum"un süresi bu yıl bitti. Komisyona üye olan 83 ülke yeni bir anlaşma için geçen ay Fas'ın Agadir kentinde toplandı. Tartışmalar bir hafta sürdü. Sonuç? Hiçbir karar alınamadı. Sadece taraflara düşünmek için zaman tanımak amacıyla "Moratoryum"un süresi bir yıl uzatıldı.
Bu kararsızlığa en çok Japonya sevindi. Komisyonun toplantısı biter bitmez, yoğun bir kulis faaliyetine girişti. Amacı: Balina avını destekleyen veya savunan diğer ülkelerle birlikte ortak cephe kurmak.
"Moratoryum" bir yıl uzatıldı ama "Bilimsel amaçlı" avcılık olanca hızıyla sürüp gidiyor. Ve okyanuslardan her gün yeni ölüm çığlıkları, yeni ağıtlar yükseliyor. Ve insanoğlu aslında kendini avladığını, kendi etini yediğini düşünmeden (Yoksa bile bile mi?) insana en yakın varlığın kökünü kurutuyor.
Bir notla noktalayalım: Uluslararası Balina Komisyonu'na 88 ülke üye. Aralarında denize hiç kıyısı bulunmayan ülkeler bile var: Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya, İsviçre, Moğolistan, San Marino gibi. Aralarında haritada yerini bulamayacağınız ada ülkeleri de var: Kiribati, Nauru, Palaos, Saint-Christophe ve Nieves, Sainte-Lucie, Saint- Vincent ve les Grenadines, Tuvalu gibi. İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi de üye. Ama Türkiye değil.
Neden? Onun da cevabını yarın aktaralım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA