Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Bir çığlık

Sözün bittiği yerde sağduyu çağrıları, kardeşlik vurguları bir işe yarar mı, bir etki yapar mı?
Biz bir işe yaraması gerektiğini hâlâ içtenlikle düşünüyoruz. Ve Türkiye'nin batısında da, doğusunda da milyonlarca Türk vatandaşının aynı inancı veya umudu paylaştığına inanıyoruz.
Tıpkı Diyarbakır Barosu'nun eski Başkanı, avukat Sezgin Tanrıkulu gibi.
Rastlantı; Türkiye'nin kan ağladığı bugün, SABAH Pazar'da arkadaşımız Müjgan Halis'in Tanrıkulu ile yaptığı söyleşiyi yayınlıyoruz. Öylesine önemli uyarılar yapıyor ki...
"Özellikle ikinci-üçüncü kuşak gençlerde (Not: Kürt kökenlileri kastediyor) bu sorunun, demokrasinin araçlarıyla çözüleceği konusunda bir inanç yok. Bunun çocuklarda olması anlaşılabilir; çünkü çatışma ortamında doğmuşlar, yoksullukla-yoksunlukla büyümüşler, demokrasinin nimetlerinden yaşamlarına bir şey düşmemiş... Ama bu düşüncenin giderek bütün Kürtler'de egemen olması asıl tehlike. Herkeste giderek böyle bir algı gelişiyor."
"Bu sürecin bu şekilde noktalanmış olması, toplumun çeşitli kesimlerinde de ayrışmaya dönüşecek. Mesela önümüzde üniversite tercih dönemi var. Türk gençleri artık buradaki üniversiteleri tercih etmeyecek. Kürt öğrenciler de Muğla'yı, Manisa'yı, Tokat'ı..."
İşte asıl sinsi gelişme, asıl tehlike bu: "Et ile tırnak ayrılmaz" söyleminin çürümüş bir sakızdan öte bir anlamının kalmaması.
Peki durum bu kadar vahim mi, çözüm yollarının hepsi kapandı mı? "Hayır" diyor Sezgin Tanrıkulu ve sadece mantıklı değil, aynı zamanda gerçekçi önerilerde de bulunuyor:
"Kürt meselesinde öncelik silahlı çatışmanın devre dışı bırakılmasıdır. Bunun ilk adımı da güvenlik güçleriyle örgüt güçlerinin karşılaşmayacağı bir ortam yaratmaktır."
"Sivillere ve aslında insan yaşamına yönelik hiçbir eylemin olmaması lazım. Olursa -ki geçmişte oldu- bu, başka çatışmalara dönüşebilir."
"Bu gerginlik ancak örgütün silahsız hale gelmesiyle sona erebilir. Örgüt zorla silahsız hale getirilemiyor, demek ki kendi kararıyla silahları bırakacağı bir hukuksal zemin yaratılmak zorunda. Bu zemin Kürtler açısından Anayasa değişikliğidir, vatandaşlık tanımının değişmesidir, anadilde eğitimle ilgili düzenlemelerdir."
Diyarbakır'ın çığlığını Ankara duyacak mı? Duymalı. "Terörle mücadele sadece silahla yapılamaz" diyenler yeniden seslerini yükseltebilmeliler. İş işten geçmeden.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA