Başbakan Binali Yıldırım, geçtiğimiz mayısta 65. Hükümet'i açıkladı. Kabinede yeni isimler vardı ama en sürprizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'ydu.
Ülkenin önemli bir bakanlığına uzun yıllardan sonra bir kadının atanması sadece kadınlar için değil, bizzat çalışan milyonlar için motive edici bir karardı. Çünkü Sarıeroğlu, çalışma hayatının içinden gelen bir sendikacıydı ve toplumsal hayatın sorunlu alanları konusunda hem çalışmış hem de uzmanlaşmış bir isimdi.
Hak-İş Konfederasyonu çatısı altında birçok görevde bulundu. Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı olarak "ilk kadın sendika başkanı" oldu. Ve sırasıyla Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı, Sosyal Politika ve Endüstriyel İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Danışmanı görevlerinde bulundu.
Bu süre içinde çalışma hayatı, endüstri ilişkileri, kadın, gençlik, çalışan çocuklar, sosyal politika; işsizlik, istihdam, kayıt dışı, yoksulluk, gelir dağılımı gibi onlarca sorunlu alanla ilgili ciddi çalışmalar yaptı.
Özellikle kadın ve çocuk çalışanların sorunlarına dikkat çekti ve o konuları işleyen kitaplar yazdı. Bütün bu birikimini de 2008'de siyasete taşıyarak AK Parti'de önemli görevler üstlendi.
AK Parti Kadın Kolları MKYK üyeliğinden, İstihdam Komisyonu Başkanlığı'na, Seçim İşleri Başkan Yardımcılığı'ndan Genel Merkez Kadın Kolları Halkla İlişkiler Başkanlığı'na, bir dizi görev yaptı.
Şimdi bir kadın bakan olarak icranın başında ve düne kadar tespit ettiği ve çözülmesini istediği onlarca soruna artık çözüm üretmekle karşı karşıya... Bu hem beklentileri hem de sorumluluğu artırıyor. Eski sendikası Hak-İş Başkanı Mahmut Aslan bu konuda şunları söylüyor:
"Yol arkadaşımızın bu göreve gelmesi sadece bizim için değil, tüm çalışanlar ve emekçiler için önemli bir kazanım. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Başbakanımıza teşekkürlerimizi ilettik. Arkadaşımız tecrübesi, birikimi ve ilkeli duruşuyla bizim onurumuz ve gururumuz. Hak-İş olarak beklentilerimiz ülke ve çalışan merkezlidir. 550 bin üyemizle bu beklentilerin çözülmesi için bakanımıza destek olacağız."
Aslan, içinden geçtiğimiz sürecin en önemli gündem maddesinin ise taşeron sorunu olduğunu vurguluyor. Uzun yıllardır Türkiye'nin gündeminden düşmeyen ve giderek kangrenleşen bir taşeron sorunu var. Bunun sürdürülemez olduğunu bütün taraflar biliyor. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren, zaman zaman siyaseti de geren bu soruna artık bir çözüm bulunmalı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sarıeroğlu'nun bu alanda atacağı adım ise merakla bekleniyor. Toplumun ve milyonlarca çalışanın beklentisi bu... Peki, bakanlıkta bu beklentiye cevap verecek, çalışanları umutlandıran bir çalışma var mı?
Bakan Sarıeroğlu'nun bu kritik sorunla yoğun olarak ilgilendiği biliniyor ve yakın vadede radikal bir çözümden söz ediliyor. Umarım taşeron meselesinin bir daha konuşulmayacağı ve gündemden çıkacağı bir dönemin eşiğindeyizdir.