Her yerde haber oldu, ABD'nin gizli servisi CIA, Türkiye'den özür diledi.
Ama nedense bu haber, CIA'yı özür dilemeye götüren ilk açıklama kadar tartışılmadı. Bu da "algı operasyonu"nun başarısını gösteriyor.
Önemli olan o gün için o bilginin piyasada dolaşıma sokulmasıydı.
ABD, Rusya, hatta içeride CHP'li siyasi aktörler bugün özür dilenen o olayı öyle çok kullandılar ki, iyi niyetliler bile şüphe duydu.
Peki, neydi o olay?
Farklı zamanlarda da olsa iki merkezden, Washington ve Moskova'dan aynı haber medyaya servis edildi. "Türkiye DEAŞ'ın petrolünü kullanıyor." İddiayı seslendirenler de sıradan isimler değil, biri Rusya Devlet Başkanı Putin, diğeri ABD Dışişleri Bakanı John Kerry. Kerry'nin sözleri medyaya şöyle yansıdı: "DEAŞ petrolü Türkiye ve Lübnan üzerinden satılıyor." Rusya Devlet Başkanı Putin ise uçak krizini DEAŞ petrolüne bağlıyor ve Türkiye'yi suçluyordu: "Elimizde yeni kanıtlar var.
Suriye'deki Türkmenler işin bahanesi.
Uçağımızı, bir kez daha emin oluyoruz ki, Suriye'den DEAŞ petrol kervanlarının rahatça Türkiye'ye girişini sağlamak için vurdular." İki merkezden yürütülen bu kirli algı operasyonu içeride de kullanıldı. Bunu da ağırlıkla ana muhalefet partisi CHP yaptı. Öne çıkan isim ise "şaibeli siyasi kimliği"yle tanınan CHP Milletvekili Eren Erdem'di. O da, ABD ve Rusya'nın yalanına "DEAŞ desteği" yalanını ekledi:
"Ortadoğu'da DEAŞ'a ait neresi vurulursa vurulsun altından Türkiye çıkıyor. Tankerlerin Türkiye'den oraya gittiği ve petrol taşıdığı bir gerçek." Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailesinin de karıştırıldığı bu kirli algı operasyonuna en sert ve net cevabı verdi: "Diyorlar ki, Türkiye DEAŞ'tan petrol alıyor. Yazıklar olsun.
Türkiye'nin petrolünü de, doğalgazını da aldığı yerler bellidir. Bu iddiayı ortaya atanlar ispatla mükelleftir. DEAŞ çıkardığı petrolü Esad'a satıyor. Parayı da oradan alıyor. Biz bu noktaya gelmek istemezdik. DEAŞ'ın finans gücünün ardında bir yer aranacaksa Esad rejimi olmalıdır." Şimdi bugüne dönelim. Türkiye'nin Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili CIA'nın bu yalanıyla ilgili şu çarpıcı açıklamayı yaptı:
"ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA, 2015 başlarında Türkiye'den yazılı olarak özür diledi." Gördüğünüz gibi o koca "devlet adamları" açık açık yalan söylemişlerdi. Bu yalanları da, New York Times'ın da aralarında bulunduğu onlarca "güvenilir" medya, "gerçekmiş gibi" milyonlara duyurmuştu. Aynı şeyi çok daha önce "Türkiye DEAŞ'ı destekliyor" operasyonuyla da yaptılar. Onu da bir gün yalanlayacaklar mı merak ediyorum.
Yukarıdaki tabloya bakınca, Rusya'nın böyle bir iftira atması şaşırtıcı değil. O günlerde uçak krizi yaşanmış, Türkiye ile araları gergin...
Peki, stratejik müttefik ABD'ye ne oluyor?
Neden bölgedeki en önemli müttefikiyle konuşmuyor da yalanlarla suçluyor?
Asıl sorun ise içeridekilerin bu emperyalist yalanı hiçbir kaygı taşımadan alıp kullanmaları.
Bu tezgâhın en zavallıları da onlar. Onların başında da CHP'li siyasi aktörler geliyor. Peki, CHP'liler neden bu tuzağa düştü?
Bugün ABD'nin Dışişleri Bakanı Kerry ve CIA'nın bu konuda özür dilediğini öğrendik.
Rusya'nın ne yapacağı pek bilinmez. Peki, CHP ne yapacak? En azından "Biz neden ülkemize karşı, emperyalistlerin yalanına uyduk" diye bir özeleştiri yapmaları gerekmez mi?