Yeni yılın ilk günlerindeyiz. Önümüzdeki 4 yıl ya da yakın vadede bir seçim baskısı olmayacağı için 2016 daha çok parti içi mücadelelerle geçecek. Buna AK Parti dahil... AK Parti daha rahat görünse de CHP, MHP ve HDP'nin 2016'yı rahat geçirme şansı yok. Hem muhalefette olacaksınız hem de oy kaybedeceksiniz, bunu sürdürmek kolay değil. Bu durum, siyasi ayak oyunlarıyla atlatılmaya çalışılsa da fazla sürmez, bir yerde patlayacak.
Şimdi üç muhalefet partisinde de o patlamaların zaman olacağı bekleniyor. En şanslısı yine de CHP... CHP'de hem güçlü bir aday yok hem de Kılıçdaroğlu, sosyolojik taban nedeniyle işi sağlama bağlamış durumda.
HDP ise "uzaktan kumanda"yla yönetildiği için siyasi iradeden söz edilmiyor. Bu da içeride büyük enerji birikimine yol açıyor. O enerjinin ne zaman açığa çıkacağı ve nasıl bir sarsıntı yaratacağı ise hesaplanamıyor. HDP her an büyük bir depremle sarsılabilir. Bu sarsıntıyla tek parça kalır mı yoksa parçalanır mı belli değil çünkü o gelişmeleri etkileyen, Öcalan'dan, Kandil'e hatta küresel güçlere kadar uzanan çok sayıda aktör ve güç odağı var.
MHP'de neler oluyor?
Gelelim MHP'ye... Süreçte en ilgiyle izlenecek parti MHP. Parti lideri Bahçeli'ye karşı üç koldan imza kampanyası sürüyor. Kulislerde imza sayısının 500'e ulaştığı, Meral Akşener'in diğer iki adayı da ikna edip, sürece öncülük edeceği konuşuluyor. Bu konuda muhalefetin geç kaldığını söyleyenler de var. MHP'yi iyi izleyen bir akademisyen şöyle diyor: "İngiliz atasözü var: Ütü sıcakken basılır. Siyasette de işler sıcakken yapılırsa karşılık bulur. Gördüğüm kadarıyla iş uzuyor ve bir sonuç alınmayacak gibi görünüyor."
İşin mahkemeye, kayyum atamasına kadar gideceğini söyleyenler bile var. Hatta yönetim, muhalefetin atağını boşa çıkartmak için ilçe kongrelerini öne alma planları bile yapıyor.
Bunların yetmediği noktada ise Bahçeli'nin B Planı'nı devreye sokacağından söz ediliyor. Yani Bahçeli, koltuğunu Akşener'e veya Koray Aydın'a kolayca bırakmayacak. Adaylığı zora girdiğinde, rakiplerinin karşısına yeni bir isimle, G.Antep MHP vekili Ümit Özdağ'la çıkacak. Bunun da kıran kırana bir parti içi mücadeleye, genel siyasette de gerilime yol açacağı öngörülüyor. Çünkü partide ve çevresinde Özdağ'a farklı yaklaşımlar var. Özdağ, entelektüel yanı güçlü üretken bir siyasetçi ama "radikal" önerileriyle de eylemde Miloseviç'e, söylemde Jirinovski'ye benzetiliyor. Bunun da gelecek açısından "kaygı" verici olduğu söyleniyor. Nedeni de malum, Kürt meselesi ve PKK'nın etnik milliyetçiliği yükseltmesi. Böyle bir süreçte, MHP'yi "radikal bir aklın" yönetmesinin nasıl sonuçlar doğuracağı kestirilemiyor.
Anlayacağınız seçim baskısı yok ama 2016'da hem partilerde hem de genel siyasette çok şey değişecek.