Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ İBRAHİM ALTAY

Astsubayların ağzı gevşek mi?

İngiltere parlamentosundaki 15 Temmuz paneline katılmak üzere Londra'da bulunduğum için tepkilere asistanım vasıtasıyla mülaki oldum. Döndükten sonra okurlarımızdan bazılarını arayıp konuştum; şikâyetlerini dinledim.
Kahir ekseriyeti astsubay olan okurlarımız 26 Ekim 2016'da yayımlanan Generalin Paşa Dediği Kuzu'dan FETÖ İtirafları haberinde kullanılan "Astsubayların Ağzı Gevşek" başlığından rahatsız olmuşlardı.
Önce arabaşlık olarak kullanılan, sonra da anonsa çekilen bu cümle, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast düzenlemek üzere yola çıkan timdeki isimlerden biri olan Zekeriya Kuzu'nun ifadesinden alınmıştı. FETÖ'nün Silahlı Kuvvetler içindeki yapılanması hakkında konuşan Kuzu şöyle diyordu:
"Normalde bu yapı 'tedbir kavramı' ile adlandırılan, kimsenin kimseyi tanımadığı, daha doğrusu hiçbir hizmet erbabının bağlı olduğu ağabeyi dışında kimseyi tanımadığı bir güvenlik tedbiri alır ancak astsubaylar olarak bizim en büyük zaafımız ağzımızın gevşekliğidir. Tedbir kavramına çok dikkat etmeyiz. Hizmet hareketinin içinde olduğunu düşündüğümüz bir astsubay varsa gider, onunla konuşur ve kendimizi de ifşa ederiz."
Sabah editörleri bu ifadelerde geçen cümleyi ilginç bulmuş ve tırnak içerisine alıp başlık yaparak ön plana çıkarmışlardı.

Okurlardan gelen tepkiler
Muhammet Ü. adlı okurumuz "Yaptığınız haberin başlığı yanlış" diyerek itiraz ediyor: "Vatan haini bir şahsın sorgusundaki itiraflarını haber yaparken 'Astsubayların ağzı gevşek' diye bir haber başlığı atmışsınız. Ülkemizde on binlerce astsubay var. Astsubay bir zümreyi temsil eder ve siz tüm astsubaylar öyleymiş gibi lanse etmişsiniz. Bu olayı düzeltmelisiniz."
Ersin V. D. adlı okurumuz: "Sütü bozuk birkaç hain yüzünden sayıları yüz binleri bulan ve vatan, bayrak, Kur'an için canlarını hiçe sayan biz astsubaylara yönelik ağzı gevşek gibi söylemleri kabul edemeyiz."
Turgut H. Adlı astsubay okurumuz eklemiş: "Unuttunuz galiba! Kahraman Ömer Halisdemir de bir astsubaydı."
Elbette tepkiler bu üç isimle sınırlı değil. Okurlarımızın yaklaşımını aksettirmesi bakımından onlarca e-posta, mesaj, yorum ve telefon görüşmesinden bunları seçtim. Cümleleri olduğu gibi aktardım.

Genelleme ve kategorize etme
Öncelikle şunu belirtelim: 'Astsubayların ağzı gevşek' lafzı haberi yapan muhabire, sayfaya koyan editöre ya da gazeteye değil 'eski' bir astsubay olan Zekeriya Kuzu'ya ait.
Sabah'ın bu cümleyi başlığa çekmesi onayladığı ya da doğru bulduğu anlamına gelmiyor. Tırnak işareti gazetenin mezkur iddia ile ilişkisini tanımlıyor.
Öte yandan üç yıllık Okur Temsilciliği tecrübem bu 'tırnak' müessesesinin okurlar tarafından tam olarak anlaşılamadığını gösteriyor. Okurlarımızın pek çoğu başlıktaki tırnak işaretinin farkına bile varmıyor.
Gazetecilik açısından baktığımızda Kuzu'ya ait olan bu cümlenin aşırı genelleme içerdiği, ispatlanamaz, dolayısıyla yanlış olduğu apaçık bir gerçek. Ayrıca bu cümle bir meslek grubunu kategorize ve rencide edici bir nitelik taşıyor. Kaldı ki ifadede sadece FETÖ üyesi astsubaylardan söz ediliyor ve başlıktaki cümle otantik değil.
Bu yüzden, her ne kadar teknik açıdan sorunlu olmasa da pratikteki yansımalarını göz önünde bulundurarak şu iki soruyu sormamız mümkün:
Bir: Kuzu'nun başlığa çıkarılmayı en çok hak eden ifadesi bu muydu? İki: Bir meslek grubunu topyekûn karalayan, meslek mensuplarının gururunu yaralayan ifadeleri tırnak içerisinde de olsa başlığa taşımalı mıyız?
Benim her iki soruya da verdiğim yanıt: Hayır!

***

Kablosuz şarj cihazı
Bazı haberlerin üzerinde 'evde denemeyin' ibaresinin olması gerekiyor. sabah.com.tr'de yayınlanan Evde Kablosuz Şarj Aleti Yaptı haberinde olduğu gibi. Zaman kaybı!
Efendim, habere göre bir mucidimiz, bildiğimiz şarj cihazını kesip bir mıknatıs ve birazcık da alüminyum folyo kullanarak kablosuz hale getiriyor. Haberde bu işlemin ayrıntıları fotoğraflarla anlatılmış.
Abdurrahman Behram ve adlarını açıklamayan iki okurumuz daha, biraz da iğneleyici bir dille bu haberin asparagas olduğunu, işletildiğimizi, moda tabirle 'trollendiğimizi' yazmışlar. Haklılar.
Üstelik 'trollenen' tek gazete Sabah değil. Pek çok internet sitesi haberi ve fotoğrafları olduğu gibi kopyalamış.
Bu tarz haberleri yaparken en azından gazetenin teknoloji editörüne sormakta yarar var.

***


OKURDAN KISA KISA
Merve Karakoç: "30 Ekim 2016 Pazar günü yayımlanan Konya'da 63 Pilot Gözaltında başlıklı haberde kullandığınız fotoğraf bu haberle ilgili değil. Kardeşimin de yer aldığı bu fotoğraf 3 buçuk ay önce çekilmiş. İlgisi olmayan bir haberde kardeşimin fotoğrafının kullanılması bizi hem üzüyor hem de sinirlendiriyor. Lütfen kaldırın ve kullanmayın."
Sevda Kurtbaş: "Anlayamıyorum!
İşte Kerimcan Durmaz'ın Evi diye haber yapmışsınız. Sabah'a yakıştıramadım. Kim merak ediyor? Haber değeri nedir? Bu haber kime ya da neye yarar sağlar?"
Ercan Bilgiç: "Yemişcan haberi sürekli karşımıza çıkıyor. Bu tür canlılar ile ilgili sürekli gözümüze soktuğunuz haberlerden sıkıldık, bunları görmek istemiyoruz. Bu sayfaları çoluk çocuk da okuyor bunları unutmayın."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA