Bilgisayar dilinde güncelleme (update), mevcut sistemin, indirilen yamalarla iyileştirilmesini anlatır. Ancak sistemin yeni baştan tasarımı, başka bir şeydir ve bir üst sürüme (upgrade) çıkmayı izah eder. Bill Gates'in bilgi teknolojilerine dair altın değerinde tespiti var; "bilgi teknolojisi, iş süreçlerini ancak %10 kadar iyileştirebilir. Hâlbuki bu süreci yeniden tasarlamak ve sonra teknoloji eklemek, %90 iyileştireme sağlayabilir."
Bilgisayarın dev odalardaki halinden cebimize girene dek sürecini izlemekle geçti meslek hayatım. Yığınca projenin içinde oldu, tasarımını yaptım. Başardıklarım da oldu ama genelde çuvalladım. Çuvallamanın temel sebebi; bilişimi mevcut sistemin emrine vermekten geçiyordu. Zaten değer üretemeyen sistemin ilkelliğini sorgulamak yerine, ilkelliğin emrine bilgisayar verdik. Böylece daha donanımlı ilkelliklerimiz oldu. Oysa sorun, yeni rekabet şartları içinde değer zincirinin baştan tasarlanmayışında yatıyordu.
İyileştirmek, pansumandır. İlkelliğin raf ömrünü uzatmaktır. Değer üretmeyen sistemin ölüsünü gömmemektir. Yeniden tasarlamak ise teknolojinin imkânlarını iş sonuçlarımıza yansıtmanın en verimli yoludur.
İş süreçleri, ilişki süreçleri, iletişim süreçleri ve daha önce var olmayan ancak şimdi hayati önem kazanan bilgi süreçlerini yeniden tasarlamak şart. Bu tasarımın gerektirdiği kadar bilgi teknolojisi kullanır, boşu boşuna yüksek maliyetler ödemeyiz.
Biri gelip size "şu bilgisayarı al, işletmeni uçurursun" diyorsa, bil ki yalan söylüyordur. Bilgisayar uçurmaz, değer zinciri uçurur. Şayet değer üretecek şekilde yeniden tasarladıysan…
Sözü bağlayacağım yer belli; günlerdir yazdığım konu; Cumhurbaşkanlığı sisteminin hayatımıza tamamıyla gireceği 2019'a dek 700'e yakın uyum yasası çıkarmak zorundayız. Bu süreçte köhnemiş kurumları dışlayan, değer üretmeyenleri kapatıp bize hız ve güç kazandıracak yenilerini kuramaz mıyız? Kısaca güncelleme yerine, sistem yükseltme yolunu seçemez miyiz?