Otomobillerin de tıpkı cep telefonları gibi bilgisayarlaşmaya başladığını görüyoruz. Kaputu açınca motoru aküyü ve bir yığın kalın boru görmeye alıştığımız otomobillerde şimdi kaputun altında bilgi işlemci, iletişim sağlayan cihazlar ve yoğun veri kullanan sistemler var.
Gelişmekte olan M2M (Makineler arası) teknolojileri zaten akıllı cihazların, arada insan olmaksızın birbiriyle iletişime geçtiğini biliyoruz. Otomobillerde sürücüyü ortadan kaldıran köklü değişimlerin yanı sıra her otomobilin trafikte bir diğeriyle konuştuğu çözümler gelişiyor. Bu gelişme, kendi kendine park eden otomobillerden daha farklı bir gelecek sunuyor olabilir.
Misal trafik ve kaza gerçeğine teknolojinin vereceği cevap olabilir bu… Önündeki aracı güvenli mesafeden izleyen motor sistemleri, yandaki araca "fazla yaklaştın, uzak dur" diyen kaput altı donanımları, sürücüye gerek kalmadan yavaşlayan akıllı frenler…
Daha da önemlisi yoldaki diğer araçlarla hatta trafik ışıklarıyla iletişime geçip en uygun rotayı hesaplayan, gereksiz frene basıp trafiği durdurmayan ve karlı yollarda diğer sürücüye küfretmeyen ona levye ile saldırmaya kalkmayan akıllı tasarımlar…
Gördüğüm; daha akıllı yollar (sensorlu şerit, dinamik tabela, yapay zekâ altyapılı asfalt) ve bu yollar üzerinde yeni nesil akıllı otomobiller ile biz sürücülerin telaşı, paniği, hatası, gafleti, öfkesi ve cehaletiyle uğraşmadan bizleri daha az trafik alarak ve daha az kaza yaparak gideceğimiz yere ulaştıracak araçlar yola çıkmış bile…
Başlıktaki sorunun cevabıyla bitireyim; sürücüsüz araçlar sadece karda değil, her yerde bizden daha iyi gidebilir. Zira insan değillerdir ve bizim trafikteki kötü alışkanlıklarımızı (bencillik, öncelik gaspı, kural ihlali, sürat merakı, arabasıyla caka satma) taşımazlar.