Ulusal Hesaplar Sisteminde yapılan düzenlemeye dair bilgilendirme toplantısındayız. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkan Vekili Mehmet Aktaş bu ihtiyacın gerekçelerini sıralıyor.
Kar muhalefeti yüzünden 3.5 saat ekibiyle Ankara uçağında bekledikten sonra gelebildiği toplantıda Ulusal Hesaplar Daire Başkanı Tülay Korkmaz ve Yıllık Hesaplar Grubu'ndan Ahmet Kürşat Dosdoğru ile detaylı sunumlarını izledik.
TÜİK devletin veri üreten kurumu. Eskinin Devlet İstatistik Enstitüsü döneminden beri biz ekonomicilerin çok yakından izlediği, şimdilerin TÜİK'i, çoğu kez yol kazalarıyla gündeme gelirdi. Devletin resmi ama gayriciddi veriler ürettiği dönemleri oldu.
Kurum, yanlış zamanlama ve yanlış veriler açıkladığı Birol Aydemir'li günleri geride bırakmış görünüyor.
Uluslararası istatistik standartları gereği milli gelir hesaplamasındaki güncellemeyi sunarken yeni seriye geçişin gerekçeleri, daha nitelikli veri üretileceğini gösteriyor.
Temel sorun, ekonomik verilere ilişkin ölçmeye dairdir ve ne yazık ki Türkiye'de veri üreten kurumlar, yasa ve düzenlemelere rağmen, elindeki bilgiyi TÜİK'le paylaşmaya fazla hevesli değil... Mehmet Aktaş bu durumu; "paylaşım olmadığı gibi veri birliği yok. Adeta yalvararak veri topluyoruz" sözleriyle ifade ediyor.
Oysa bildiğim gerçek şudur ki ölçemezsen bilemezsin, bilemezsen yönetemezsin... Veriye ne kadar saygı duyar ve emek verirsen, o veri de sana o kadar hizmet eder. Nitekim TÜİK'in ürettiği son serinin bir öncekinden daha iyi olması, daha fazla gayret ve dikkat ile sağlanabiliyor.
Kayıt tutma konusunda Türkiye'nin alması gereken yığınca mesafe var. TÜİK'in sadece gelen verinin niceliğiyle yetindiği eski verimsizliğini geride bırakıp nitelikli veriyi tanımlamakla kalmayıp onu talep eden tutumunun, karar süreçlerimize kalite katacağına inanıyorum.