Merkez Bankası'nın bu yıl işi zor... Bir yandan FED'in faiz artırım döneminde bizdeki faizi sadeleştirme planı var. Diğer yanda "çift haneye izin yok" iddiasıyla enflasyonla mücadele kararlılığı... Kısaca ne faiz artırmada ne de tek faize geçmede aceleye gerek yok diyor Başçı...
Ancak "yavaş yavaş acele etmek" gerekiyor. Zira bir kez çift haneye ulaşmaya görsün; enflasyon o basamaklarda uzunca bir süre kalabiliyor ve ekonominin aktörlerinin bütün eylemlerinde, psikolojik süreci tetikleyebiliyor. 2001 öncesi, "çok yakın tarih" olarak hafızalarımızda...
Geçen yıldan farklı olarak Merkez'i para politikaları ve enflasyonla mücadelede daha kararlı ve işbirliğine yatkın tutum içinde görüyoruz. Görev süresi sonuna doğru Erdem Başçı'nın gösterdiği bu uyum, biraz geç kalmış olsa da takdire şayandır.
Neticede faizi bir gecede 5.5 puan birden artırmak zorunda kalışımızın sebepleri arasında, Merkez'in, "sürekli geri kalan saat gibi" yavaş davranması da vardı. Bu kez enflasyon değirmenine çok fazla faktör su taşıyorsa, Başçı'nın "tek faize geçmek için erken" sözlerini dikkatle irdelemek şart.
Ayrıca enflasyonla mücadelede "tek faiz uygulaması bize ne vaat ediyor" konusunu, yansız değerlendirdiğimizde Merkez'in, enflasyonla mücadelede Hükümetin kararlılığıyla eşanlı davranması daha önemli gibi geliyor bana.
Eşanlı davranmak, birlikte hareketi tanımlar. Halkın geliri ilk kez borçtan fazla artacak ise ve yılsonunda enflasyonu %7.5'e sabitlemek gerekiyorsa, işin aceleye gelir tarafı olmasa da geç kalmak gibi bir lükse sahip olmadığımızı bilelim.
Bağımsızlığına bu kadar özen gösterilen Merkez'in hükümetin mücadele adımlarından bağımsız olmayacağını biliyoruz. Başçı'ya, sürekli geç kalmanın yakın geçmiş faturalarını hatırlatarak, bu defa "yavaş yavaş acele et" tavsiyesinde bulunuyoruz.