Bilemezsen de yönetemezsin... Bu kural şimdi kamu çalışanı için uygulanacak. Bana göre yeni hükümetin reformist adımları içinde en önemlilerinden biri de bu... Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, amacın kamuda verimi artırmak ve iyi yöneticiyi yetkin kılmak olduğunu söylüyor.
Çalışanını ölçümlemeyen nadir ülkelerden biriyiz. Çin'de 2 bin 500 yıl öncesinde dahi devlet memuru sınavını bizzat imparator yapardı. Çünkü kamu personeli, devletin gücü ve yetkinliğini belirler. Biz de bu ölçümün adil ve akılcı olabilmesi için kendi özgün modelimizi kurmak zorundayız.
Sorunu yineleyelim: Devletin her türden toplam 3 milyon 256 bin 88 memuru var. Bunlardan 280 bin 39 işçi ve 22 bin 941 geçici personel dışındakilerin tamamı, 657 sayılı kanun ile iş güvencesi altında. Üstelik ölçümleme yok.
Yan gelip yatabilirsiniz, yüz kızartıcı suç işlemedikçe kimse kılınıza dokunamaz. Öyle ki memuru, memur olmayanlardan koruyan yığınca yasa ve düzenleme var. Tembel memur çalışmaz, kenedir. Çalışınca verdiği zarar da az değildir. Çünkü bürokrasi üretir.
Bakmayın siz performans sistemi veya idari soruşturmaya... Eğer tembel memur iseniz, sistem sizi koruyacak, üretimin kenesi olarak varlığınızı sürdürebileceksiniz. Özel sektörde olsaydınız, ücret, emeklilik, zam, işiniz, hafta sonu tatili ve 9 güne uzatmalar asla garanti olmayacaktı.
Rahmetli Adnan Kahveci devletin bütün işlerini, üstelik daha etkin yapabilmesi için 700 bin memur yeteceğini hesaplatmıştı. Bugün 4 katından fazla memur var ve anlaşılan 1 çalışan (ve gerekli) memura karşılık 3 tembel (ve gereksiz) memur söz konusu... Tembelin sığınağı şu 657 sayılı "yarınların" takozunu kaldırmanın zamanı tam da bu yüzden geldi. Ölçerek işe başlıyoruz nihayet.