Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Başika... Çarpıtmalar ve gerçekler!

Konu hassas olduğu ve "medya üzerinden konuşmayalım" diye mutabakata varıldığı için Ankara, bir hayli sessiz kalmayı tercih etti. Ama Irak'ın Ankara Büyükelçisi Hişam el Alevi dün basın toplantısı düzenleyip, tek taraflı manipülasyona yönelince şartlar değişti. Ki Büyükelçi el Alevi, Türkiye- Irak ilişkilerinin düzelmesi için canı gönülden çalışan bir isim olarak da tanınmıyor diplomatik camiada. Büyükelçi'nin dünkü beyanları, Başbakan Binali Yıldırım'ın Bağdat'a yaptığı ziyaretin ardından iki ülkenin geldiği noktadan ziyade, İran etkisinin hissedildiği bazı temennileri yansıtıyor.
Mesele, tahmin edileceği üzere "Başika!"
Irak Büyükelçisi'ne göre, Musul'u kurtarma operasyonu bittikten sonra Türk askeri çekilecekmiş! Musul üç ay içinde kurtarılacakmış! Ve çekilme müzakereleri başlayacakmış! "Olsa olsa" mantığı üzerine bina edilmiş bu sözler, alandaki gerçek durumu karşılamıyor.

***
Önceki gece, hava şartları nedeni ile hayli heyecanlı geçen İstanbul- Ankara uçuşu sırasında yanımdaki koltukta Kerkük Türkmeni bir aile oturuyordu. Baba, üniversite hocası, oğlu diş hekimi. Kerkük-Musul eksenini anlatırken, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'i de kastederek dedi ki...
"Eskiden sürüye dalan ve parçalayan bir kurt vardı! Şimdi, onlarca çakal var!"
İşte, Irak ve Suriye coğrafyasında Türkiye, bu çakalları temizlemekle meşgul. Haliyle, onları sahaya sürenlerle de sert bir mücadelenin içinde.
***
Başika Eğitim Kampı noktasında Ankara'nın verdiği güvence çok açık: "Irak'ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tanıyoruz veriyoruz. Başika'nın bir Irak kampı olduğunu kabul ediyoruz."
Sonrası... 'Ama'larla dolu.
Nedenine gelince... Türkiye, Irak Başbakanı Haydar El Abadi'nin tüm ısrarına rağmen Başika'dan çekilme hususunda "yazılı güvence" vermedi. Sadece "dostane çözümden" bahsetti.
Zira problem, sadece DEAŞ'la sınırlı değil. Türkiye, milli güvenliğini tehdit eden PKK başta olmak üzere her türlü terör odağını kaynağında kurutacak şekilde mücadele kararlılığında. Yani, DEAŞ'ın Musul'dan temizlenmesi gerekli olmakla birlikte "yeterli değil!" Aynı zamanda Sincar Dağı ve çevresinin ikinci Kandil'e dönüşmemesi ve Irak topraklarının Türkiye'ye terör ihraç edilen merkezler olmaktan kesin olarak çıkarılması. Burada, "kesin olarak" vurgusu önemli. Bağdat'ın; yarım ağızla söylediği, "Irak topraklarından Türkiye'nin güvenliğinin tehdit edilmesine müsaade etmeyiz" sözünün pratik bir karşılığı yok. Irak'ta, ülkenin her köşesine hâkim, kamu düzenini tesis etmiş bir hükümet söz konusu değil. Görünür gelecekte bunun sağlanması zayıf ihtimal. Bu demek oluyor ki Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde kalıcı üs bölgeleri kurarak "güvenlik alanı" oluşturacağı gibi, benzeri güvenlik şemsiyesi sunan Başika'dan da birkaç ay içinde çıkacak gibi durmuyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA