1 Ekim 2015'ten bu yana Türkiye neler yaşadı neler... Peki, dün olduğu gibi bugün de yani 1 Ekim 2016'da da geçerli tespitler yok mu? Tabii ki var... Hafızaları tazeleme adına önce cümleleri, sonra sahibini, yerini ve zamanını yansıtayım:
Türkiye'nin sorunlarının çözümünü siyasetin dışında, siyaset dışı odaklarda aramak, bu ülkeye ve bu millete yapılacak en büyük kötülüktür.
Milletin dışında güç odaklarına, özellikle de terör örgütlerine, paralel yapılara sırtını dayayanlar, bunlar üzerinden algı operasyonuna girişenler millete ve hukuka hesap vermekten kurtulamayacaktır.
Siyasetteki farklılıklarımız ile ülkenin ve milletin menfaatleri arasındaki ayrımı çok iyi yaparak, hep birlikte üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz.
Milletimizin birliğinin, ülkemizin bütünlüğünün, bayrağımızın, İstiklal Marşımızın, resmi dilimizin, hepimizin asgari müştereği olduğunu vurgulamak isterim.
Türkiye, sınırlarının hemen yanı başında ne terörün kök salmasına, ne de tek yanlı oldu-bittilere izin vermeyecektir. Adı ne olursa olsun, terör örgütlerinin ülkemizde ve bölgemizde etkinlik kurmasına rıza göstermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti de, terör örgütüne hangi dilden anlıyorsa, o dilden cevap veriyor, vermeye devam edecek.
Kürt ayrıdır, terörist ayrıdır. Terör örgütü, Kürt kardeşlerimin temsilcisi değildir.
Milletimiz feraset ve basireti, milli ve yerli olanla, gayri milli ve yabancılaşmış olanı en iyi şekilde ayıracak hassasiyete sahiptir.
Tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak terör karşısında birlik, beraberlik, dayanışma, işbirliği içinde olmalıyız. Yerli ve milli duruşa en çok ihtiyacımızın olduğu konu, işte bu meseledir.