Ankara'nın kalbinde bomba patlatarak diyor ki...
Çevrendeki harita değişikliklerine ve yeni dünya düzenine kayıtsız kal,
Suriye denklemi ile ilgilenme,
PYD-YPG'ye sınır ötesinde terör örgütü olarak muamele etme,
Esed rejimi ile anlaşmanın yollarını ara,
Egemenlik haklarına tecavüz de etse Rusya'dan özür dile!
Bütün gücünü içeride tüket, dışarıda güvenlik hattı kurma,
Bölgendeki enerji kaynaklarına ulaşmaktan vazgeç!...
***
Nedenini, niçinini uzun uzun tartışabiliriz. Kaldı ki özellikli ortamlarda bu meseleleri konuşuyor, kritik bilgileri dinliyor, hatta sorumluluk analizleri de yapıyoruz.
Lakin... Gün,
Türkiye'nin terörle mücadelesini doğru okuma ve "
meşru müdafaa hakkını" savunma günü...
Gün,
Bu ülkenin bekası için, milletin birliği için toprağa düşen her bir canı, askersivil diye ayırt etmeksizin "
şehit" sayma, aziz hatırası önünde saygıyla eğilme, dua etme, geride bıraktığı emanetlerine sahip çıkma günü.
***
Bütün kirli oyunlara, kanlı senaryolara rağmen iddia edildiği gibi Türkiye'nin eli kolu bağlı değil.
Sınırımızın dibinde terör örgütlerinin at koşturmasını önleme,
İçeride terör yuvalarını temizleme,
Terörün avukatlığını yapan siyasi kimlikleri hukuk zemininde hesaba çekme,
Güvenli insani bölge, terörden arındırılmış koridor oluşturma,
YPG ile iş tutan ABD'yi tarihi hatasıyla baş başa bırakma ve kendi kaderini tayin etme,
Rusya'nın S400 füze sistemini by- pass edecek pilotaj kabiliyetiyle operasyon yapabilme,
Kokteyl terörü icat edip arkasına saklanan elleri yakacak hamleler geliştirme...
Ve daha pek çok önlem... Hepsi ama hepsi masada. Hatta uygulama aşamasında!
***
Bu coğrafyada yaşamanın büyük maliyeti var. Moğol istilasından Haçlı seferlerine, 1 ve 2. Dünya Savaşı'ndan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi'ne kadar... Bu topraklar ve üzerinde yaşayanlar öylesine birikime sahip ki... "
Bağımsızlığı, hayatının önünde tutacak kadar şahsiyetli!"
Ancak, her patlamadan sonra sinirleri gerilen toplumun,
Moralini bozma,
Güvenini sarsma,
Etnik- mezhebi fay hatlarını tetikleme,
Siyaseten umutsuzluğa sevk etme,
Milli menfaatlerden tavize zorlama planlarının eşzamanlı uygulamaya konulduğuna kuşku yok!
İşte bu nedenle... Hem teröre karşı bağışıklık sistemimizi güçlendireceğiz hem sağduyuyu teşvik edeceğiz hem de hatalardan ders çıkarılmasını ve karanlık noktaların aydınlatılmasını isteyeceğiz. Ve bütün bunların takipçisi olacağız.
Hiçbir,
Beyan,
Teselli sözü,
Vaat...
Giden canı geri getirmiyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Fakat... Can pazarının gerçekleri, kanla ödenen bedelleri ile tekrar edecek ihanetler görmezden gelinerek, "
bana ne?" denilerek varılacak bir nokta yok. Veya o noktada yaşanabilecek Türkiye yok.
Öyle bir eşikteyiz ki... Bugün sarsıldığımız olayları yeniden sahnelemek için pusuda bekleyen belki de yüzlerce terör maşası var. Devletin emniyeti, istihbaratı bu hainlerin birini bile kaçırmayacak, bizler de millet olma bilinci ile sımsıkı kenetleneceğiz.